Okulların açıldığı bu güzel günde, öğrencilerimiz uzun bir yaz tatilinin ardından sınıflarına geri dönecek, öğretmenlerine ve arkadaşlarına kavuşacak. 2024-2025 öğretim yılının tüm eğitim camiasına hayırlı olmasını diliyorum. 

Ancak bu heyecan verici başlangıçta önemli bir konuya da dikkat çekmek istiyorum: Maalesef, dijital cihazlar (başta akıllı telefonlar olmak üzere) çocuklarımızın hayatının ayrılmaz bir parçası haline geldi.

“Hollanda, kısa süre önce liselere kadar olan okullarda telefon kullanımını yasakladı” haberini gazetelerde ve çeşitli haber sitelerinde okuduk. Hollanda’da bu adım, eğitim ortamının disiplinli bir hale getirilmesi amacıyla atılmıştır. 
Ülkemizde bu durum tam tersine işliyor; her yaştan çocuğun elinden telefon düşmüyor. Aileler, çocuklarının dijital dünyada kaybolmalarına sessizce tanık oluyor. Oysa teknoloji, hayatımızı kolaylaştırıyor gibi görünse de çocuklarımızın düşünme ve öğrenme kabiliyetlerini köreltiyor ya da engelliyor.

Sürekli olarak dijital dünyada vakit geçiren çocuklar, kitap okumaktan uzaklaşıyor ve düşünce üretme becerilerini kaybediyorlar. Bu durum, sosyal gelişimlerini olumsuz etkiliyor, araştırma ve öğrenme alışkanlığı kazanmalarının önüne geçiyor, engel oluyor. Çocuklarımızda dikkat eksikliği, odaklanma problemleri ve davranış bozuklukları hızla artış gösteriyor. Bu tehlikeli durum sadece bugünü değil, geleceğimizi de tehdit ediyor.

Bu yüzden yetkililer ve aileler bu konuda bilinçlenmeli. Eğitim politikalarında, öğrencilerin telefon kullanımını sınırlayan adımlar atılmalı. Aileler, çocuklarına teknolojiyi kontrollü ve bilinçli kullanmayı öğretmeli. Çocuklarımızın zihinsel gelişimlerini desteklemek ve onları teknoloji yerine kitaplar ve gerçek hayatla buluşturmak hepimizin sorumluluğu olmalıdır.

Teknolojik araçlar bilinçli kullanılmadığında, çocukların gelişimini engelleyen bir tuzak haline gelebiliyor. Çocuklarımızı bu tuzaktan korumak için hem bireysel hem de toplumsal olarak harekete geçmeli, Hollanda benzeri girişimlerde bulunulmalıdır.

Bu konuda başta aileler olmak üzere, öğretmenlerimize, okul idarelerine ve yöneticilerimize büyük görevler düşmektedir.
Sevgi ve selamlarımı sunuyorum.

İyi haftalar dilerim.