Ya da savaş zamanında ekonomistler sevilmez. Çünkü askeri harcamaları artıralım diyen bir politikacıya veya generale bunun ekonomi için iyi olmayacağını açıklayan bir ekonomist veya maliyeci sevimsizdir. Bunun en iyi ispatlayan örnek de Meşhur İngiliz John Maynard Keynes’tir. Keynes’i meşhur eden olay, birinci dünya savaşı üzerindeki eleştirileridir. Keynes birinci dünya savaşına vicdani retçi olduğu için katılmadı. 1918 yılında barış görüşmelerinde İngiliz heyetinde görev aldı. Burada yeni bir savaşa yol açmayacak çözüm bulunması gerektiğini söyledi Daha sonra görüşlerini ‘barışın ekonomik sonuçları’ kitabında Fransa ve İngiltere’nin Almanya’nın maden ve demir ocaklarını ele geçirmesinin yanlış olduğunu ve Almanya’ya uygulanan ağır savaş tazminatlarının ödenmeyeceğini iddia etmiştir. Bu öngörüsü doğru çıkıp, Almanya’da Nazi dönemi ve İkinci Dünya Savaşı’nın başlaması Keynes’i haklı çıkarmıştır. Bu nedenle, ikinci dünya savaşından sonra Bretton Woods’da IMF ve IBRD (Dünya Bankası) kuruluşu toplantılarında Keynes çok etkili olmuştur. Avrupa’da uzun süren barış ve refah döneminde Keynes’in önemli katkılarının olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Bugünlerde yeniden savaş tamtamları dünyanın her yerinden duyulmaktadır. Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün verilerine göre, dünyanın her yerinde askeri harcamalar artıyor. 2023 yılında askeri harcamalar, 2,4 trilyon dolar arttı. Bu artış tüm zamanların en büyük artışıdır. Rusya’nın yıllık askeri bütçesinin büyümesi 109 milyar dolar artarak %24 seviyesinde artmıştır. Ukrayna ise, %50 seviyesinde artışla 64 milyar dolar artmıştır. Askeri harcamaları 2023 yılında aynı kalan iki NATO ülkesi, Kanada ve Türkiye’dir. Çin dünyada 296 milyar dolar ile en çok ikinci askeri harcamasını yapan ülkesidir.
Ortadoğu’da Gazze’de büyük bir kıyım ve canilik yapan İsrail Devleti de askeri harcamalarını %24 seviyesinde 27,5 milyar dolar artırmıştır. Dünyada şu anda, Suriye coğrafyasının tamamında Esad’a karşı bir ayaklanma ile Suriye’nin rejim ordusunu mağlup ederek yönetimi devraldılar. Ukrayna’da Rusya, Kuzey Kore ile ABD, AB ülkeleri ve İngiltere’nin desteğini alan Ukrayna arasında iki yıldır devam eden savaşlar vardır. Ayrıca Afrika’da değişik ülkelerde iç çatışmalar, Türkiye’ye karşı PKK/PYD terör örgütünün Irak ve Suriye’den saldırılar da devam etmektedir. Pakistan ile Hindistan arasında Keşmir gerginliği, Kuzey Kore ile Güney Kore arasındaki gerginlik ve Uygurlara Çin Baskısı gibi potansiyel kırılma noktaları da vardır. Ayrıca Putin çılgınlığı ve Çin’in Tayvan işgali gibi potansiyel sorunlar da savaş tehdidi taşıyor.
Ekonomistler savaşı sevmemelerinin temel sebebi, piyasaların durması her şeyin devletin (özellikle askeri ve sivil bürokrasinin) elinde karneye, regülasyona ve ağır vergilere dönüşmesi tehlikesi ve refahın yerine fakirlik/yolsuzluk/yoksunluk ekonomisinin gelmesine ve savaş derebeylerinin halkı yönetmesine neden olmasındandır. Diyelim ki, Ukrayna savaşın başında Rusya’ya Donetsk bölgesini teslim etseydi. Bugün şehirleri ayakta, insanları ülkesinde, fabrikaları çalışmakta ve insanları özgür olabilirdi. Veya Putin, petrol gelirlerini ülkesinin refahına yatırım yapıp, Kırım’ın işgalinin ötesine geçmeseydi ve ABD’nin kışkırtmasına kapılıp Ukrayna’yı işgale girişmeseydi. Ülkesi hem refah içinde yaşardı hem de Suriye’deki pozisyonunu koruyabilirdi. Ya da Esad modern ve demokratik hakları verip ülkesini hiçbir şey olmadan Londra’ya gidip yerleşseydi. Milyonlarca insan yerinden ayrılmaz Suriye insanları mağdur olmadan ülkenin bütünlüğü korunabilirdi. İsrail ise dünyayı dini ideolojisinin verdiği Siyonizm güdüsüyle, on binlerce Filistinlinin katliamına neden olmasının yanında unutulmayacak intikam hisleri yetişen düşmanlarının ileride bir gün mutlaka intikam alacağını ve yok olacağını düşünmek zorunda kalmayacaktı.
Ülkelerdeki askeri lobi ve uluslararası güç odakları savaşlar için kurban istiyor. Türkiye caydırıcı gücünün sürdürülebilirliğini sağlamak ve bölgesinde güçlü kalmak için askeri harcamalarını stratejik olarak artırmalı ve kendisini/barış ortamını koruyacak askeri güce sahip olmalıdır. 2025 yılı bütçesi yapılırken unutulmaması gereken hususlardan birisi de budur.
Velhasıl kelam, ekonomistler, mağdurlar, çocuklar, kadınlar, ticaretle uğraşanlar ve normal insanlar savaş istemez. Unutmamak gerekir ki, savaşı askeri-sanayi kompleksine sahip büyük güçler isterler. Buna direnmek gerekir.