Üniversite eğitimi almanın her geçen gün zorlaştığı bir dönemdeyiz...
Üniversite eğitimi almanın her geçen gün zorlaştığı bir dönemdeyiz. Yönetim kurulu üyesi olduğum bir yardımlaşma ve dayanışma derneğinde uzun yıllardır üniversite öğrencilerine burs sağlamaya çalışıyoruz. Üye aidatları ve yardımsever hemşehrilerimizin değerli katkılarıyla bu çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Derneğimizin temel amaçlarından biri, üniversite öğrencilerimizin eğitimlerine devam edebilmeleri için gereken destek ve katkıyı sağlamaktır. Bu yıl başvuruda bulunan 127 öğrenciye burs verme kararı aldık. Geçen hafta yaptığımız toplantıda, başvuru yapan öğrenciler arasından durumu uygun olanlar belirlendi. Ekim ayından başlayarak, 2024-2025 eğitim yılı boyunca burs verilmeye devam edilecek. Katkılarıyla bu imkânı sağlayan herkese derneğim adına teşekkür ediyorum.
Burs başvurularını incelediğimizde dikkat çekici bir ayrıntıyla karşılaştık: Başvuru yapan öğrenciler arasında, anne ve babası boşanmış, hayat mücadelesi veren çok sayıda öğrenci var. Tek bir ebeveynin omuzlarına binen eğitim ve yaşam masrafları, bu gençler için ciddi bir yük oluşturuyor. Ailevi durumları eğitim hayatlarını olumsuz etkiliyor.
Burslar ve sosyal yardımlar, bu öğrenciler için sadece maddi bir destek değil, aynı zamanda bir umut kapısıdır. Boşanmış ailelerdeki hayat şartları, gençlerimizin durumunu daha da zorlaştırıyor. Bu şartlar altında başarı düşüşü, sosyal ilişkilerde sıkıntılar ve gelecek kaygıları gibi temel problemlerle karşı karşıya kalıyorlar.
Toplumsal bir sorumluluk olarak, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayacak sosyal politikalar geliştirilmelidir. Okullarda rehberlik hizmetlerinin güçlendirilmesi ve sosyal dayanışma çalışmaları, gençlerimize yalnız olmadıklarını hissettirmelidir. Gençlerimizi yalnızca ekonomik katkılarla değil; sosyal açılardan da desteklemeyi düşünmeliyiz.
Toplumun her kesimini bu konuda daha fazla duyarlılık göstermeye davet ediyorum. Eğitim ve fırsat eşitliği, yalnızca bireylerin değil, tüm toplumun ortak sorumluluğudur. Bu sorumluluğu ne kadar güçlü hisseder ve sahiplenirsek, geleceğimize de o kadar güvenle bakabiliriz. Hep birlikte, geleceğin teminatı olan gençlerimize daha iyi bir yaşam sunma adına el birliğiyle gerekli şartları oluşturmalıyız.
Eğitimde eşitliği sağlamak, toplumsal dayanışmayı güçlendirmek ve çocuklarımıza umut aşılamak hepimizin öncelikli hedefi olmalıdır.