Şunu açıklıkla söyleyebiliriz ki yapılan onca araştırmaya karşın seksoloji konusunda henüz bilinmeyen çok şey vardır. Cinsel işlevler açısından beynimizde ki en önemli ve yüksek derecede sorumluluk almış merkezler Limbik Sistem ve Hipotalamus ya da denizatı denilen beyin bölgesidir. Tüm cinsel hayatı kontrol eden genel merkez, denizatına benzetildiği için Hipotalamus adı verilmiş olan bölgede ki iki çekirdektir.
Konunun uzmanı olmayan psikiyatri dışındaki hekimlerin SSRI lar gibi bazı psikiyatrik ilaçları kulaktan dolma bilgiyle ve tek ilaç olarak vermeleri kadın ve erkeklerde cinsel sorunlara yol açabilir. Cinsel işlev bozukluğu yaratan psikiyatri dışı birçok ilaç da vardır. Örneğin doğum kontrol hapları ve bazı Hipertansiyon ilaçları gibi. Bu bakımdan, eczacıların önerisiyle ya da konu komşu tavsiyesiyle ilaç kullanmak ta doğru değildir. Cinsel yan etkisi olmayan psikiyatri ilaçları Nefazodon ve bupropiyondur.
Obsesif Kompulsif Bozukluk gibi bazı psikiyatrik rahatsızlıklar Kompulsif temizlik ritüelleri nedeniyle cinsel ilişkiyi bozarlar. Bu nedenle bu tip psikiyatri hastalarında sexterapiden önce, primer etken olan psikiyatrik bozuklukların tedavisi gerekir. Anksiyete, stres ve depresyon da çok sık görülen cinsel isteksizlik nedenleridir. Cinsel bozukluklar da psikiyatrik bozukluklara neden olabilir. Örneğin toplumumuzda sık görülen bir psikiyatrik durum olan Konversiyonun en önemli nedenlerinden biri de Vajinismus, yani cinsel birleşmenin olamamasıdır.
Soru 2: Cinsel sapıklıklar nelerdir?
Cinsel sapıklıklara tıptaparafililer denir Eksibisyonizm denen teşhircilik, fetişizm, yani örneğin kadın topuklu ayakkabısını öperek uyarılma gibi alışkanlıklar, halk arasında Fordçuluk da denen Frötterizm, yani sürtünmecilik, belediye otobüslerinde bazı sapık erkeklerin kadın yolculara sürtünmekten zevk almaları, pedofili yani çocuklarla sex yapma isteği, telefon skototolojisi yani telefon sapıklığı, nekrofili yani cesetlerle ilişki kurma isteği, zoofili yani hayvanlarla seks yapma isteği ve koprofili yani karşı cinsin büyük abdestini yemekten zevk alma ve irofili yani karşı cinsin idrarını içmekten cinsel haz duyma belli başlı parafilik sapıklıklardır.
Soru 3: Cinsel İşlev Bozuklukları nasıl sınıflandırılır?
Cinsel İşlev Bozuklukları az önce anlatılan evrelere göre sınıflandırılır ve tanımlanır. İstek evresinde görülen en önemli sorun kadınlarda en sık görülen cinsel işlev bozukluğu olan cinsel isteksizliktir. Cinsel isteksizlik erkeklerde daha az görülür. Her iki cinste de cinsellikten tiksinti duyma görülebilir ki bu durum Aversiyon Bozukluğu olarak tanımlanır. Uyarılma evresinde erkeklerde, erkeklerde en sık görülen cinsel işlev bozukluğu olan erektil disfonksiyon yani sertleşme güçlüğü görülür. Kadınlar da bu evrede uyarılma bozukluğu görülebilir. Orgazm evresinde ise erkeklerde en sık görülen bozukluk erken boşalmadır. Ayrıca geç boşalma ve boşalamama da olabilir. Bunların hepsi psikiyatrik ve de psikolojik durumlardır ve tedavisi vardır. Bu evrede kadınlarda ise en sık orgazm olamama görülür. Bir başka çok sık rastlanan, özellikle toplumumuzda çok sık görülen cinsel işlev bozukluğu da bir koitus ve penetrasyon sorunu olan ve Vajinismus diye adlandırılan durumdur. Vajinismusta çeşitli psiko-sosyal nedenlerle, yeni evlenen kadın vajina çevresinde ki kasları istemsiz ve refleks olarak kasılmak suretiyle cinsel birleşmeye izin vermez.
Bir de şunu söyleyeyim. Cinsel işlevleri değerlendirmede kullanılan çeşitli bilimsel ölçekler vardır. Bunların en meşhuru Golombok ve Rust adlı bilim insanları tarafından geliştirilen ve ülkemizde de yaygın olarak kullanılan Golombok Rast İnventory of SexualDisfonkşın adlı ölçektir. Biz de kliniğimizde bu ölçekten istifade ediyoruz.
Soru 4: Cinsel mitler nelerdir?
Cinsel mitler de denen cinsel efsaneler, halk arasında abartılı olarak olduğuna inanılan ama aslında yanlış olan görüşlerdir. Bu yanlış inanışların belli başlıları şunlardır:
1. Erkek cinsel ilişkiyi her zaman ister ve buna her zaman hazırdır.
2. Sevişme cinsel birleşme demektir; onun dışındakiler önemli değildir.
3. Her erkek her kadına nasıl zevk vereceğini bilmelidir.
4. Sevişme her zaman doğal ve kendiliğinden olmalıdır: Sevişmek hakkında konuşmak veya düşünmek onu bozar.
5. Başka şeylerde olduğu gibi, cinsellikte de başarıya ulaşmak çok önemlidir.
6. Erkek cinsel ilişkinin sorumluluğunu üstlenmek ve ilişkiyi yönetmek zorundadır.
7. Sevişmeyi başlatan kadın ahlaksızdır.
8. Erkeğin penisi sertleştiğinde en kısa sürede boşalmalıdır.
9. Tüm fiziksel yakınlaşmalar cinsel birleşmeye gitmelidir.
10. Erkekler ağlamak gibi bazı duygularını belli etmemelidirler.
11. Sevişme ancak iki tarafın birlikte orgazm olması ile güzeldir.
12. İyi bir sevişme heyecanlanmanın sürekli tırmanması ve orgazmla sonlanması demektir.
13. Cinsel ilişki sırasında mastürbasyon yanlıştır.
14. Mastürbasyon kirli ve zararlıdır.
15. Erkeğin penisinde sertleşmenin kaybı eşini çekici bulmadığı anlamına gelir.
16. Cinsel birleşme sırasında fantezi(hayal) kurmak yanlıştır.
17. Erkek veya kadın sevişmeye hayır diyemez.
18. Sevişmede neyin normal olduğuna ilişkin belirli ve kesin kurallar vardır.
19. Kanlı çarşaf gösterememek bakire veya erkek olmadığının kanıtıdır.
20. Penis vajinaya sığmayacak derecede büyüktür.
Haftaya Salı 22 Ekim’de bu serinin 3. yazısında görüşmek üzere…