EVLİLİK

Evliliği Nasıl Tanımlayabiliriz?

Evlilik, birbirlerinden farklı geçmişleri, beklentileri, ihtiyaçları, duygu ve düşünceleri, tepkileri ve duyarlılıkları olan iki ayrı bireyin, rutin seyreden bir ilişki içinde uyumla yaşayabilme sanatıdır.

 Evliliğin kazanımları Nelerdir?

Evliliğin rutinleri sıkıcı olmakla birlikte; insanın en temel gereksinimlerinden birisi olan güven duygusunu verir. Evlenmek aynı zamanda bir statü kazanmayı sağlar.

 Yeni evlenen çiftler nelere dikkat etmeli?

Nasıl bir çiçek su verilmeden büyüyemezse, evlilik ilişkisi de emek harcanmadan gelişemez. İyi bir evlilikte karşılıklı sevgi, güven, adanmışlık ve saygı vardır.Evlilik “ben” i koruyarak “biz” olabilme sanatıdır. Evlilikte yürekler anlaşılmaya susar. Evlilikten önce yapılan temel hatalardan birisi ve belki de en önemlisi, aşkın her şeyden üstün olduğu ve bu gücün, partnerin olumsuz özelliklerinin değişmesini sağlayacağı yanılsamasıdır.  Evlilik sorunlarının çözümü, eşlerin sorunu ortak bir şekilde tanımlayarak, çözüm işlemini nasıl gerçekleştireceklerini bilmelerinden geçer.

Kadın Psikolojisi ile Erkek Psikolojisi Arasındaki Farklılıklar Nelerdir?

Kadınlar, insanlara, onları anladıkları, destekledikleri ve sonuna kadar yanlarında olacakları duygusunu hissettirmekte erkeklere göre daha başarılıdırlar. Kadınların empati yeteneği erkeklerden daha fazladır.

Erkek daha çok şeye sahip olmak ister. Kadın ise daha çok birlikte vakit geçirmek ister. Erkekler insanlar yerine iş hayatı, futbol, politika ve araba gibi somut olayları ve nesneleri konuşurlar. Kadınlar ise bilgi almak ve ilişki kurmak için insanları konuşurlar.

Bir kadın eşini sevdiğinde onun gelişmesine yardımcı olmayı, erkeğinin eksiklerini gidermeyi ve düzeltmeyi görev bilir ve bunun için çalışır. Bu, doğal bir eğilimdir. Kadın bunu yaparken eşini koruduğunu düşünür. Erkek ise karısının kendisini yönettiğini düşünmeye başlar. Kadın yardım önerdiğinde erkek yetersiz ve eksik olarak algılandığını zanneder. Kadın, erkek istemeden öneride bulunursa bu, erkekte güçsüzlük ve beceriksizlik duygusu uyandırır.


Kadını tatmin eden duygular, destek görmek ve destek vermek, paylaşmak, yardımcı olmak hisleridir. Kadın, erkekten çok daha fazla estetik kaygılara, sevgiye, iletişime, güzelliğe değer verir. Sevgi ve uyum onlar için daha önemlidir.


Bir erkeğin yarışı kazanmaktan veya tuttuğu takımının attığı golden aldığı zevki, kadın yakınlaşma ve paylaşma anında hisseder. Erkeğin kendisine yardım önerildiğinde bunu zayıflık olarak algılaması psikolojik konulara ilgisini de azaltır.


Psikolojik yardımı kabul etmeyi zayıflık gibi kabul eden erkek, içgüdüleriyle hareket eden bir davranış sergiler.Kadının psikolojik ihtiyacında önceliği, duyguları anlamak, ifade etmek ve değiştirmek alır. Erkek ise hep çözüm odaklı düşünür ve kadının duygulara verdiği önemi algılayamaz. Kadın da erkeğin bu kadar duygusuz olmasına bir anlam veremez.
Erkeğin, kadının duygularını önemsediğini hissettirmesi için kadını dinlemesi gerekir. Çözüm önermeye hiç gerek yoktur. Erkeklerin yaptıkları en büyük hata, sorunu konuşurken hemen çözmek zorundaymış gibi davranmalarıdır.


Oysa kadın için, düşüncelerinin paylaşılması ve yakınlaşmak, çözümden daha önemlidir. Kadının duygularını anlamaya çalışan erkeğin, onu anlamasa da dinlemesi yeterlidir. Böyle davranmayı başarabilen bir erkek, karısının kendisini nasıl takdir ettiğini hayretle görecektir.
Üzüntü anında erkeğin ve kadının beyni farklı çalışır. Erkek sessizleşir, kabuğuna çekilir, konuşmak yerine düşünmeyi tercih eder. Bir çözüm bulduğunda sessizliğini bozar.


Erkeklerin en büyük hatalarından birisi kadının sevgisinin gel gitler şeklinde seyreden bir okyanus sevgisi olduğunu bir türlü anlayamaması. Sevginin “gel” ine ve yoğun bir biçimde sevildiğini hissetmeye alışan erkek sevginin “git” tiği dönemlerde aşırı bir yaralanma duygusu yaşar. Kadınların en büyük hatalarından birisi ise erkeğin ilişkide zaman zaman oldukça artan mesafeler koyma gereksinimlerini anlayışla karşılayamamalarıdır.

Kadınlar en çok erkeklerin hangi davranışlarından yakınırlar?

Kadınlar en çok eşlerinin kendisini dinlememesinden yakınırlar. Kadınlar genellikle çözüm değil, yalnızca dinlenilmek ve empati yapılmak isterler. Kadınlar erkekleri en çok duyarsızlıkla, ilgisizlikle, doğum günü gibi önemli tarihleri unutmakla, sevgilerini yeterince göstermemekle eleştirirler.Kadın paylaşmayı ve yakınlık hissetmeyi ister. Kadın evlilik öncesinde yaşadığı aşkı sürdürmek ister.Erkekler doyumu başarıda ve sonuç almada bulurlar. Kadınlar ise doyumu paylaşma, değer verilme ve önemsenmede bulurlar.

Erkekler kadınlardan ne bekler?

Erkekler ise kadınlardan en çok “Vıdı vıdı yaparak kafamı şişiriyor; eve gelince ayaklarımı uzatıp televizyon seyrederek kafamı dinlendiremiyorum.” diye yakınırlar. Erkek eşofmanlarını giyip bir şeyler yiyerek televizyonda haber, siyaset ve spor izlemek ister. Günün yorgunluğunun ardından bacaklarını uzatıp dinlenmek ister. Erkek güçlü, başarılı, yetenekli ve yeterli olmayı ister ki, bunu gerçekleştirmede eşinin kendisine destek olmasını bekler.

 Evlilik Aşkı öldürür mü?     

Partnerler, evlilik sürecinde de evlilik öncesinde olduğu gibi birbirlerine odaklı yaşayacakları, birbirlerinden sürekli ödül alacakları ve ağırlıklı olarak zevk ve doyum üzerine kurulu bir birliktelikleri olacağını varsayarlar. Basit bir biçimde söylenecek olursa ödüllerle bedeller arasında ki denge âşık olma döneminde ödüller lehinedir. Aşk sözcükleri, birlikte geçirilen zaman, duygusallık ve cinsellik gibi. Evlilik sürecinde ise ev işleri, ikili yaşamın getirdiği güçlükler, ekonomik sıkıntılar, çocuk bakımı, iş yerindeki sorunların eve gelmesi gibi bedeller artmaya, ödüller ise azalmaya başlar. İlginç olan ise, her iki partnerin de ödüllerin azalmasından birbirlerini sorumlu tutmalarıdır. Bu bağlamda aşk bir görme kusuru, evlilik ise bu görme kusurunun istem dışı tedavisidir.

 Eşler Evliliğe Nasıl Yaklaşmalı?

Eşler kendi aralarında ki farklılıkları bilir ve bu farklılıkları olduğu gibi kabul edebilirlerse daha sağlam birliktelikler oluşturabilirler. İlişkilerimizin güçlü, anlamlı ve doyurucu olabilmesi için: Aramızda ki farklılıklar nedeniyle farklı gereksinimlerimiz olduğunu bilir ve farklılıklarımızı kabul edebilirsek ve bu farklılıklar nedeniyle partnerimizi eleştirmezsek, değersizleştirmezsek; bunun yerine birbirimizi destekler, kabullenir ve hatta farklılıkların getirdiği zenginliği seversek ilişkimiz daha güçlü, daha doyurucu ve anlamlı olur.“Seni seviyorum.” Demek iyi bir ilişki için yeterli değildir; önemli olan sevginin davranışlarla gösterilmesidir. İyi ilişki, eşlerin birlikte gelişmelerinin yanısıra birer birey olarak büyüme ve olgunlaşmalarına da izin veren ilişkidir. Mutlu ve uyumlu çiftler, sorun çıktığı zaman sorunla başa çıkma konusunda el ele verebilen ve sorun çözme yönünde etkili ortak stratejiler kullanmayı öğrenmiş eşlerden oluşur. Evlilik ilişkisi söz konusu olduğunda iletişim, iş birliği, sadakat, liyakat, adanmışlık, kabul, affetme, duyarlılık gibi pek çok bireysel beceri devreye girerek ham duyguların olgunlaşmasını ve gelişmesini sağlar.

Yeni Evlenen Çiftlerde Duygusal Paylaşım Nasıl Olmalı?

Yeni evlenen çiftlerin en çok anlaşılmaya ihtiyaçları var. Bunun için eşler kendilerini birbirlerinin yerine koyabilmeli. Bir de sevgi ve hatta şefkat gereksinimi söz konusu. Nasıl yeni doğan bir bebek sürekli ilgi, sevgi ve şefkat isterse, yeni doğan evlilikler de sürekli ilgi, sevgi ve şefkat istiyor. Beklentiler, duygu ve düşünceler olabildiğince açıkça ifade edilmeli. Yeni bir aile kurulduğu ve onun içinde yer alındığı unutulmamalı, eski aileden gelen ve yeni ailenin dinamiklerine zarar verecek alışkanlıklar terk edilmeli. Önemli kararlar alırken, istişareanne, baba ve kardeşlerle değil, öncelikle eşle yapılmalıdır.

Erkeklerin sıklıkla yaptıkları bir hata, eşlerini anneleri ile karşılaştırmalarıdır ki bu asla yapılmamalıdır. Daha nadiren kadınlar da eşlerini babaları ile karşılaştırabilirler ki bu da bir hatadır. Boşanmaların çoğunun asıl nedeni eski aileden kopamamadır.

Unutulmaması gereken nokta, kadınların evlilikte ki vazgeçilemez önceliklerinin duygusal paylaşım olduğudur. Evlilikte duygusal paylaşım olmayınca, maddi değerler bir anlam taşımıyor. Kadın eşi tarafından duygusal olarak fark edilmeyi, hissedilmeyi, yardım ve destek almayı bekliyor. Kendisine hediye verilecekse, duygusal değer taşıyan hediye verilmesini istiyor.

Boşanan Kişiler Bu Durumdan Nasıl Etkileniyorlar?

Boşanan erkekler, evli erkeklere göre üç kat daha erken ölüyorlar. Kadınların mutsuz evliliklerinde depresyon görülme riski 25 kat artıyor. 

Gelecek hafta, 12 Kasım 2024 Salı günü devam etmek üzere…