Bir yılı daha geride bırakıyoruz. Şimdi, 2024’ü değerlendirmenin zamanı. Bu yıl bize neler getirdi, bizden neler götürüyor? Eğer bu yılın muhasebesini yapmazsak, geleceğimizi sağlam bir zemine oturtamayız.

Hayatını plansız ve gelişigüzel yaşayan ya da mirasyedi gibi davranan biri, sahip olduğu değerlerin elinden nasıl kayıp gittiğini fark edemez.

Geçen yıl bu günlerde, 2024’ten beklentilerimiz vardı. Peki, bunları gerçekleştirebildik mi? Yoksa umutlarımızı yine geleceğe mi erteledik? Zaman, neler saklıyor, neler getirecek, bilemeyiz.

2024’te ektiğimiz tohumlar, 2025’te fidan olup yeşerecek. Meyvesi tatlı mı olur, acı mı, bu tamamen attığımız tohumlara bağlı. Atalarımızın dediği gibi: “Ne ekersen, onu biçersin!”

Hayat her sabah bize “bugün” diye bir fırsat veriyor. Geleceği şekillendirmek, bize verilen fırsatları bugünden değerlendirmekle mümkündür. Bu fırsatı doğru kullanmazsak, elimizden kaçırdığımız fırsatların telafisi mümkün olmayabilir.

Türküler hayatın özüdür. Neşet Ertaş, bir türküsünde;
“Kendim ettim kendim buldum,
Gül gibi sarardım soldum,
Ettiğime pişman oldum,” diyor.
Düşünmeden attığımız dikkatsiz adımlar, bizi her zaman sıkıntıya sokacaktır.
Yine bir atasözümüz,
“Son pişmanlık fayda etmez” diyor.
Güzel bir gelecek için geçmişteki hatalardan ders çıkarmalıyız. Tarihten ders alanlar, hatalarını tekrarlamaz. Attığımız her adımımızı sorgulamak, gelecekte pişman olmamak için gereklidir. Elbette hatasız insan olmaz. Önemli olan, hatalarımızı fark edip düzeltmektir. Geçmişten ders alıp bugünü değerlendirmek, geleceğimizi daha iyi şekillendirmemiz için gereklidir.

2024, ekonominin zorlandığı bir yıl oldu. Hepimiz bunu hissettik. Ekonomi yorumcuları, 2025’in de benzer sıkıntılarla geçeceğini söylüyor. Yine de bir iyileşme umudu taşıyoruz. “Görünen köy, kılavuz istemez” derler; ama umutlu olmak her zaman bizi ayakta tutar.

Çok bilinen bir sözümüz var, “Ayağını yorganına göre uzat” Bu söz, sadece maddi konularda değil, hayatın her alanında dengeli olmayı öğütlüyor. Elimizdeki imkanlarla yetinmek ve israftan kaçınmak, zor zamanlarda nefes almamızı sağlar.

Her şey yolundaysa sorun yok. Ama tedbiri elden bırakmazsak, gelecekte “Eyvah! Eyvah!” demek zorunda kalmayız.

Bir yılı daha geride bırakırken, yeni umutlar düşleyerek 2025’e adım atıyoruz. Yeni bir yıl, taze bir başlangıçtır. Geçmişin deneyimlerini yanımıza alarak, hatalardan ders çıkarıp geleceği inşa etmek için önümüzde bir fırsat mutlaka vardır.

2025’in sağlık, huzur ve mutluluk dolu bir yıl olmasını diliyorum. Herkesin sevdikleriyle birlikte, hayallerine bir adım daha yaklaştığı, barış ve kardeşlik içinde bir yıl geçirmesini temenni ediyorum.

Yeni yılınız kutlu olsun!

GÖRÜRSÜN!

Darmadağın eder bir hafif rüzgâr,
Yere sağlam basmaz isen, görürsün.
Akıl zayi olur, basınca efkâr;
Hiç kendine gelmez isen, görürsün.

Özendirir sağlam pabuç giyişin,
Diyardan diyara kervan düzüşün.
Hiç hesaba girmez yere düşüşün;
Kadir kıymet bilmez isen, görürsün.

Neler yaşarsın, hesaba gelmeyen,
Kıymet bilmez, çilesini çekmeyen.
Nice dağlar vardır, geçit vermeyen;
Dost duası almaz isen, görürsün.

Önüne çıkmasın dilinden düşen;
Ham kalmazmış daim ateşte pişen.
Sağlam mı kalacak, durmadan şişen?
Bir çiviye düşer isen, görürsün.

Düşmeye gör elâlemin diline;
Yoluna taş, diken olur eline.
Bahçenizde açan nazlı gülüne
Gönül verip yanar isen, görürsün.