21. asrın bitmek bilmeyen yenilik ve değişiklik hırsı, teknolojinin (şimdilik bize göre) aşırı bir hızla ilerleyip genişlemesi bazen insanı korkutuyor.Uzay araştırmala...
21. asrın bitmek bilmeyen yenilik ve değişiklik hırsı, teknolojinin (şimdilik bize göre) aşırı bir hızla ilerleyip genişlemesi bazen insanı korkutuyor.
Uzay araştırmaları uzayda yaşamın ve suyun olmadığını çoktan başlamış olması, aşırı kazanma hırsının dünyamızda G.D.O. (Genetiği değiştirilmiş organizma) ile üretim yaparak insan sağlığına büyük zararlar yaşam ve sağlık düzenimizin bozulup yeni yeni hastalıkların türemesine neden olmaktadır.
G.D.O.yu biraz daha açacak olursak; bir canlıdaki genetik özelliklerin, insan eliyle ve laboratuvar ortamında kopyalanarak başka bir canlıya aktarılmasıyla elde edilen ürüne G.D.O.lu ürün diyoruz.
Kimi duyarlı çevreciler G.D.O.lu ürüne “ FRANKEŞTAYN GIDA” diye adlandırmaktadırlar.
Çiftçiye şunu söylüyorlar:
Tarlandan elde ettiğin mısır, buğday, arpa vs hasatının 5 misli, 10 misli fazlasını elde etmek istemez misin?
Kim ve hangi Çiftçi buna hayır diyebilir. Ancak tarım bakanlığı ile tüketiciyi koruyan kanunlarla bu önlenebilir.
Sözümü şuraya getirmek istiyorum. Söylediğim bir iki örnek esasında anlatabileceğimiz binlerce örnek yanında sadece işin alfabesinin ilk bir iki harfidir.
Tarımda söylediğimizin yanında hayvancılık hayvancılıkta da durum vahimdir. Şu anda sentetik tavuk, yumurta ve et yiyoruz.
Konumuz Sentetik biyoloji ve Gen bilimi olduğu için şöyle devam etmek istiyorum.
Amerika’da Gen biyolojisi, Genetik Bilimler Üniversitesi’nde Profesör derste öğrencilere şunları söyler:
-Sizler Dünya’nın en iyi zamanında en geçerli üniversitesine geldiniz ve en iyi mesleğe sahip olacaksınız.
-Bizim işimiz insanlardaki genetik bozukluklarını daha ana rahminde başlayarak düzeltmektir.
-Artık hastalıklar ana rahminde önlenecektir.
-Çocuğun ten renginden, göz rengine, saç renginden, boyunun uzunluğu isteğe göre ayarlanacak.
Geri zekalılık durumları, sakat doğumlar önlenecektir.
Yani “YARATILMIŞTAN YARATICIYA DÖNÜŞÜLECEK.” diye konuşunca;
Öğrencilerden biri şöyle sorar:
-Peki TANRI ne olacak?
Profesör cevap verir:
-“ARTIK TANRI’YI TEDAVÜLDEN KALDIRIYORUZ.”
Evet Sevgili dostlar insanoğlunun geleceği veya gelebileceği son duraklardan birindeyiz. İnsanoğlu bundan daha da ileriye gidecektir.
Ama asla Allah ve Tanrı inancını silemeyeceklerdir. Onların bir oyunu varsa Allah’ın oyunu daha şiddetlidir.
Bu olay her dersten 100 alan öğrencinin, öğretmenden daha iyi biliyorum artık öğretmen olmasa da olur düşüncesine benzemiyor mu?