Eğitim alanında teknoloji hayatımıza girmesiyle birlikte Kişisel Öğrenim, Öğretmenlere Yardımcı Araçlar, Erişilebilir Eğitim, Öğrenci Başarı Analizi, Eğitimde Teknoloji Okuryazarlığı konularında kısa bir özet bilgilendirme konularını ele aldım.

Eğitim alanında teknoloji hayatımıza girmesiyle önce televizyonlarda ardından okul içerisinde bulunan bilgisayarlar ve elimizde bulunan akıllı telefonlara kadar geldi. Peki bu noktada yapay zeka devreye girmesiyle birlikte eğitimde kullanımı ve öğrenme sürecini daha da bireyselleştirdi. Eğitimciler ve öğrenciler yapay zekadan destek almaya başladı. Bu teknoloji, eğitim içeriklerinin özelleştirilmesinden öğrenci başarılarını tahmin etmeye kadar birçok şekilde kullanılıyor. Türkiye’de bu teknolojiye geçiş süreci, eğitim sisteminin dijitalleşme konusunda ayak uydurması açısından önemli fırsat ve seçenekler sunuyor.

Kişisel Öğrenim:

Her öğrencinin öğrenme hızı çok farklıdır. İlgi alanları, iyi yönleri, becerileri de kişiden kişiye değişir. Peki bunu analiz edersek öğrenciye özel eğitim planı oluşturulmasına olanak tanır. Bu sayede kendilerine özel öğrenme şekilleri ortaya çıkar. Eksik oldukları alanlarda ise daha fazla destek alabilirler. Türkiye’de kişiselleştirilmiş eğitim sistemi özel ücretli okullarda mevcut olabilir. Ama bunu daha kolay bir şekilde yapay zeka ile birlikte özellikle kalabalık sınıflarda öğretmenlerin her bir öğrenciye özel vakit ayırmasının zor olduğu durumlarda kullanmak sadece 30 kişilik bir sınıfta 30 dakika sürebilir.

Öğretmenlere Yardımcı Araçlar:

Yapay zeka sayesinde öğretmenlerin iş yükü azalması ile kendisi de daha fazla bilgi kazanmış olur. Bu sayede öğretme konusunda öğrencilere daha fazla bilgi aktarma süresi kazanır. (Bir öğretmen sadece okul içerisinde değil evinde de bir sonraki ders için hazırlık yapar.) Örneğin, sınav sonuçları, öğrenci çalışmasını izleme ve bu konuda rapor hazırlama gibi süreçleri otomatikleştirebilir. Otomasyon destekli yapay zeka araçları kullanarak daha fazla vakit kazanması demek öğrencilere daha iyi hizmet vermesiyle kalite de artar.

Erişilebilir Eğitim:

Farklı bölgelerde, farklı koşullarda öğrenme engelleri bulunan öğrencilere de yardımcı olacak özel araçlar hazırlanmalıdır. Bu imkansız değil sadece biraz çalışma gerektirecek bir durumdur. Örneğin görme veya işitme engelli bireyler için yapay zeka destekli araçlarla, ders materyalleri daha erişilebilir hale getirilebilir. Türkiye’de özellikle kırsal bölgeler çok fazla internet erişimi sorunu yaşayan öğrenciler için uzaktan eğitim altyapısı bir an önce kurulması güncel teknolojilerle, fırsat eşitliğini sağlamaya büyük ölçüde katkı sağlayabilir.

Öğrenci Başarı Analizi:

Yapay zeka, büyük miktarda veriyi analiz ederek öğrencilerin başarılarını tahmin edebilir. Bu sayede öğrenim risklerine karşı önceden uyarılabilir. Öğrenci analiz sonucuna göre de başarılarını etkileyen durumlar belirlenir. Türkiye’de eğitim kurumlarında veri analizinin yapılması başarılı sonuçlar elde edilmesine yardımcı olabilir.

Eğitimde Teknoloji Okuryazarlığı:

Eğitim müfredatına teknoloji okuryazarlığı da dahil edilebilir. Türkiye’nin genç nüfusu dikkate alınırsa yapay zekayı anlama ve kullanmaya yönelik eğitimler çok işe yarayacaktır. Erken yaşta yapay zeka ile tanışanlar ise bilinçli ve etik bir şekilde kullanarak topluma güzel katkılar oluşturabilir.

SONUÇ: Türkiye İçin Gelecek

Eğitimde büyük bir etki oluşturacak olan yapay zeka bireysel öğrenimi ve öğretmenleri destekleme konusunda büyük avantajlar sağlar. Türkiye ise bu dönüşümle birebir yararlanırsa altyapı yatırımlarını arttırmak zorundadır. Yeni teknolojilere adapte olmak için gerekli eğitimlerde desteklenmelidir. Aynı süreç içerisinde etik teknoloji kullanımı eğitimi sayesinde öğrencilerin problem çözme, becerilerini geliştirmelerine de yardımcı olacaktır. Türkiye’nin eğitimdeki rekabet gücü bu sayede Avrupa’dan bir adım önde olacaktır.

KAĞIT, KALEM VE KİTAPLARI HAYATINIZDAN ÇIKARMAYIN…