2020 yılında başlayan virüs ile eve kapanan vatandaşların öncelikleri de değişmişti.  Büyük bir salgında binlerce insanımızı kaybetmiştik. Denizli'den tanınmış iş insanla...

2020 yılında başlayan virüs ile eve kapanan vatandaşların öncelikleri de değişmişti.  Büyük bir salgında binlerce insanımızı kaybetmiştik. Denizli'den tanınmış iş insanları, sendika başkanlığı ve gazetecilerinde aralarında bulundu bir çok değerini kaybetmiştik.

Her  akşam Sağlık Bakanı'nın ağzından çıkacak bir kelimeye kilitlenmiş, ölü sayısı ve yeni vaka sayılarını öğrenmek için televizyon karşısında saatlerce beklemeye başlamıştık.  Aylar sonra virüs ile ilgili yapılan rahatlatıcı açıklamaların ardından virüs artık gündemimizden çıkmış ve ülkemiz tam rahat nefes alacak derken, bu seferde asrın en büyük depremi ile sarsıldık. Virüste kaybettiğimiz 101 bin vatandaşımızın acısını unutmaya çalışırken, ölü sayısı 50 bine yaklaşan ve kayıp ve ulaşılamayan insanlarımızın olduğunu bilmek acımızı daha da katlanmasına sebep oldu. Yıllarca 2023 yılını bekleyen Türkiye'de yaşananlar inanılmaz bir durumda. Depremde Türkiye'nin her yerinden bölgeye gönderilen yardımlar ise büyük milletin ferasetini bir kez daha gösterdi. Çaresiz kalınan dönemlerde, bu büyük milletin ortaya koyduğu inanılmaz yardım seferberliği, devletin gücü ile birleşince bir nebze olsun bölgenin yaralarını sarmaya yardımcı oldu. Henüz depremin acısı ve yaşadıklarımız geçmemişken gelen sel felaketi yine yürüklerimizi dağlarken, artık bazı tedbirlerin ve kuralların keskin bir şekilde uygulanması gerektiğini bize öğretti.

Önceliklerimiz değişmişti diyoruz, ancak önceliklerimiz değişenler değildi. Şimdiki önceliğimiz eve kapandığımızda öğrendiklerimiz değil,

deprem ülkesi olduğumuz gerçeğiydi. Coğrafya kaderdir diyerek işin içinden sıyrılmamızda kabul edilemez. Depreme karşı devlet olarak alınacak önlemler ile beraber kişisel olarak da almamız gereken önlemleri unutmamak gerekir. Tabi ki bunlar deprem olunca düdük, yangın çıkınca yangın söndürücü almak gibi olmamalı. (18.03.2023)