Her seçimde YSK'nın açıkladığı yasaklar gün gün açıklanır. Ve buna göre partiler ve seçmen yapılacak ve yapılamayacakları seçim propagandaları bilinir.

Her seçimde YSK'nın açıkladığı yasaklar gün gün açıklanır. Ve buna göre partiler ve seçmen yapılacak ve yapılamayacakları seçim propagandaları bilinir.

Seçim propagandasının başlangıç tarihinden oy verme gününü takip eden güne kadar geçen süre içinde bakanlar, milletvekilleri ve adayların seçim propagandası ile ilgili olarak yapacakları gezilere hiçbir memur katılamayacak. Bu her seçim böyledir . Ancak bu seçimde bu yasak görmezden geliniyor. Bir çok memur kendi partisinin seçim çalışmalarına katılabiliyor.

Özellikle basını ilgilendiren yasaklarda da delinmeler yaşanıyor. "Oy verme gününden önceki 10 gün içinde yazılı, sözlü ve görsel basın ve yayın araçları ile kamuoyu araştırmaları, anketler, tahminler, bilgi ve iletişim telefonları yoluyla mini referandum gibi adlarla, adayın lehinde veya aleyhinde veya seçmenlerin oyunu etkileyecek biçimde yayın ve herhangi bir surette dağıtım yapılamayacak" diye bir yasak var. Ancak görüyoruz ki cep telefonlarına gelen mesajlarda siyasilerin mesajları ile dolu.

"Oy verme gününü takip eden güne kadar devlet, katma bütçeli idareler, il özel idareleri, belediyeler ile bunlara bağlı daire ve müesseseler, iktisadi devlet teşekkülleri ve bunların kurdukları müesseseler ve ortaklıkları ile diğer kamu tüzel kişilikleri ve Bankalar Kanunu'na tabi teşekküllere ait kaynaklardan yapılan iş ve hizmetler dolayısıyla (açılış ve temel atma dahil) törenler düzenlenmesi, nutuklar söylenmesi, demeçler verilmesi ve bunlar hakkında her türlü vasıtayla yayınlarda bulunulması yasak olacak" diye bir yasak daha var bu yasağa da belediyeler ve bazı kamu kurumları tam destek veriyor. Yasak var ama uygulayan veya denetleyen yok. Seçimlerin demokratik alanda ve eşit şekilde yapıldığına inanmak istiyoruz, ancak inanmak değil düşünmek bile istemiyoruz. (05.05.2023)