Jack ile arkadaşı Bob birlikte kayağa gitmeye karar verirler ve Jack’ın minibüsünü yükleyip kuzeye doğru yola çıkarlar. Birkaç saat yol aldıktan sonra şiddetli bir tipiye yaka...

Jack ile arkadaşı Bob birlikte kayağa gitmeye karar verirler ve Jack’ın minibüsünü yükleyip kuzeye doğru yola çıkarlar. Birkaç saat yol aldıktan sonra şiddetli bir tipiye yakalanırlar ve yakındaki bir çiftliğe yönelirler, Kapıyı açan çekici bir kadına geceyi çiftlikte geçirip geçiremeyeceklerini sorarlar.

Kadın, "biliyorum hava çok kötü ve ben bu koca evde yalnız yaşıyorum, yakında dul kaldım, fakat sizin evimde kalmanıza izin verirsem, komşular dedikoduya başlarlar."

Jack, "üzülmeyin, biz ambarda da yatabiliriz, tipi durup hava aydınlanır aydınlanmaz gideriz" der. Kadın kabul eder, iki adam ambara gidip yerleşirler.

Sabah hava açmıştır ve onlar da yola çıkıp hafta sonu kayak yaparak gayet güzel vakit geçirirler

Dokuz ay kadar sonra, Jack bir avukattan beklemediği bir mektup alır. Birkaç dakika inceledikten sonra mektubun kayak yapmak için gittikleri hafta sonu tanıştıkları çekici kadının avukatından geldiğini anlar. Derhal arkadaşı Bob’a gider.

"Bob, dokuz ay önce kayak tatiline giderken tanıştığımız ve çiftliğinde gecelediğimiz güzel dulu hatırlıyor musun?"

Bob, evet der.

"Geceyarısı kalkıp, evine gidip onu ziyaret ettin mi?"

Bob, işin anlaşıldığından biraz da sıkılarak , "evet gittim"  diye cevap verir.

Jack: "Ona kendi ismin yerine benim adımı söyledin değil mi?"

Bob’un suratı pancar gibi kıpkırmızı olur ve “evet üzgünüm arkadaşım ama öyle yaptım. Neden soruyorsun?” der.

Jack: "Ölmüş ve tüm mirasını  bana bırakmış!"

SİZ NE BEKLİYORDUNUZ?

(14.03.2023)