Ayakkabı üretiminin neredeyse tamamı anlamına gelen sayacılık (ayakkabının deri üst kısmı) mesleği, endüstriyel üretimin yok ettiği meslekler arasına katılıyor.
Bir zamanların popüler mesleği olan ayakkabı imalatçılığı ve sayacılık mesleği artan fabrikasyon ve Çin malı ayakkabılar nedeniyle yok olmanın eşiğine geldi.
İzmir ve Denizli’de el üretimi ayakkabı ustalığı bir dönemin efsane meslekleri arasındaydı. Sayacılık ve ayakkabı ustalığı Denizli’de son günlerini yaşıyor. Denizli’de emekli olmuş son 3 saya ustası kendilerinin çalışmayı bırakmasıyla yerlerine usta kalmayacağını anlattı.
Sayacılık mesleğini devam ettiren Türkiye’deki tek il Gaziantep olarak biliniyor. Gaziantep’te mesleğe son 15 yılda çırak bulunamadı. Antepli sayacı ustaların çırak ihtiyacını mülteci çıraklar karşılıyor. Denizli’nin son saya ustalarından Ömer Kurt, mesleğin sona doğru ilerleyişini Güneş Gazetesi’ne anlattı:
“MESLEKTE HİÇ GENÇ USTA YOK”
Denizli’nin 50 yıllık saya ustası Ömer Kurt mesleğe 10 yaşında başladığını belirterek, “Ben 60 yaşındayım. Sayacılık mesleğine 1975 yılında başladım. Mesleğe başlarken zorluk çektim. Dört yıl çıraklığın sonunda, 1980 yılında Saya ustası oldum. Sayacılık mesleği ayakkabının üst yüzünü imal mesleğidir. Derileri tek tek tıraşlıyoruz. Tıraşlanan derileri numara şeklinde işleme koyuyoruz. Ayakkabıyı kalıba gelecek şekilde hazırlıyoruz. Sonrasında ayakkabı ustasına malzemeler gidiyor ve ayakkabı tamamlanıyor. Kadın babet ayakkabı üst kısımları ile erkek klasik ayakkabı üst kısımlarını üretiyoruz. Bundan 30 yıl önce Denizli Ayakkabıcılar çarşısında 40 Saya ustası vardı. Tarih 2025, biz son üç usta kaldık. Üçümüzde emekli ve 60 yaş üzerindeyiz. Bundan 20 yıl önce Çıraklık Eğitim Müdürlüğünde ‘Ayakkabı ustalığı’ bölümü vardı. Bu bölüm mesleğe rağbet olmadığı için kapandı. Biz bu bölümde okuyarak ayakkabıcı ustası olduk. Gerçek ayakkabı ustaları İtalyanlardır. Ayakkabı imalat ve dikimi dediğinizde İtalyanlar dünyada hala 1 numaradır” dedi.
“İĞNEYE BAKTIĞIM İÇİN GÖZÜM BOZULDU”
Sürekli hassas iş yaptığı için numaralı gözlük kullandığını söyleyen usta; “Sürekli iğne ve bıçağa bakarak çalıştığım için gözüm bozuldu. Artık sayacılık mesleği ölüyor. Çırak hiç yok. Bizimle beraber bu meslek ölecek. Biz gibi elde üretim yapan kalmadı. Artık her şey fabrikasyona döndü. Ben zaten emekli oldum. Son 3 usta hepimiz emekliyiz. Emekli olmasaydık günlük kazandığımız 700 TL ile geçinemeyiz. Giderler, gelirleri karşılamıyor. Faturalar, dükkan kirası, malzeme parası, aldığımız deri, makinaların giderleri arttı” dedi.
ARAP ÜLKELERİNDE HALA REVAÇTA
Gaziantep’teki son sayacı ustalarına çıraklık yapan mültecilerin mesleğe ilaç gibi geldiğini belirten usta; “Böyle ayakkabı imalatı Arap ülkelerinde de var. Arapların kendilerine göre giydiği ayakkabılar var. Mesleğe çırak yetişmiyor. Son olarak Gaziantep’te sayacılığı yaşatmaya çalışan ayakkabı imalatçıları mevcut. Son 15 yılda sayacılıkta çırak yoktu. Sayacı ustaları ve ayakkabı ustaları zor durumdaydı. Gaziantep’e çok sayıda Suriyeli, Afganistanlı, Iraklı, Lübnanlı sayacı ve ayakkabı ustası geldi. Türk Ustalara çırak oldular. Mesleği desteklediler. Meslek çıraksızlıktan kurtuldu. Gaziantepliler Arapça bildikleri için Arapça konuşan çıraklarla anlaşıp çalışabildiler. Son sayacılar biraz olsun rahat etti” dedi.
“SAYACILIK ARTIK PARA KAZANDIRMIYOR”
Gelirlerin giderleri karşılamadığını belirten usta; “Sayacılık ve ayakkabıcılık ustalığı artık para kazandırmıyor. Akşama kadar 2 takım zor dikiyorum. Bir tane takım 350 TL. İki takım 700 TL yapıyor. Sabah 8’de işe başlayıp akşam 8’e kadar iki takım yapmak için çalışmak lazım. Çırak olmadığı için her şeyi ben yapıyorum. Bir kap yemek 200 TL oldu. Bizim elektrik giderimiz var. Malzeme giderimiz var. 700 TL ile bu işe devam etmek mümkün değil. Emekli olmasam mesleğe devam edemem. Günlük giderlerimizi zor karşılıyoruz. Emekli olmasaydım, sigorta ücretini bile ödeyemezdim. Ben ve diğer iki sayacı ustası arkadaşımız bırakıyoruz, bitti dediğimizde meslek Denizli’de bitecek” diye anlattı.
Burak Coşkun –ÖZEL HABER