Parfüm, Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) tarafından İstanbul’da düzenlenen bir toplantıda tanıtıldı ve Emine Erdoğan’ın himayesinde sunumu gerçekleştirildi. Prof. Dr. Yusuf Kılıç, “Bu parfümü hayata geçirip 4500 yıllık Sümer parfümünü yeniden canlandırmak istiyoruz,” diyerek çalışmanın devamı için gerekli destekleri beklediklerini ifade etti.

DÜNYANIN EN ESKİ PARFÜMÜ

Prof. Dr. Yusuf Kılıç’a göre, şu ana kadar bulunan belge ve keşiflere dayanarak bu parfüm, dünyanın bilinen en eski parfümü olarak kabul ediliyor. Sümer Kraliçesi Puabi ve halkının bu kokuyu sıklıkla kullandığını belirten Kılıç, bu keşfin tarihi, kültürel ve ekonomik bir değer taşıdığını vurguladı. Ayrıca, bu parfümün o dönemde hem kadınlar hem de erkekler tarafından ritüellerde ve ölü hediyesi olarak kullanıldığını belirtti.

4500 YIL ÖNCE KATI PARFÜM NASIL KULLANILIYORDU?

Prof. Dr. Kılıç, Sümer insanlarının katı parfümü nasıl kullandığını da açıkladı: “Sümerli insanlar 4500 yıl önce bu katı parfümü eline alıp önce elinin damar kısmına sürdükten sonra iki damarı üst üste getiriyormuş. Ardından sürdüğü yerden alıp kulaklarının altındaki iki önemli damara sürüyorlarmış. Bu şekilde kokunun daha kalıcı olmasını sağlıyorlarmış.”

SERİ ÜRETİME GEÇMEK İÇİN DESTEK ARAYIŞI

Prof. Dr. Yusuf Kılıç, bu 4500 yıllık parfümü seri üretime geçirme çalışmalarının devam ettiğini ve gerekli destek sağlandığında üretime başlayacaklarını belirtti. Aynı zamanda, tablette tespit ettikleri maddelerden yola çıkarak hem katı hem de sıvı parfümler geliştirdiklerini söyledi.

ANTİK KOKUNUN GÜNÜMÜZE TAŞINMASI

Doktora öğrencisi Meryem Karakurt Göksel, bu çalışmanın asıl amacının binlerce yıl önce kullanılan bu kokuyu yeniden canlandırarak o dönemin hislerini bugüne taşımak olduğunu belirtti. Farklı disiplinlerin iş birliğiyle sürdürülen çalışmalar sonucunda parfümün içinde gül, safran, misk ve amber gibi lüks kokuların yer aldığını açıkladı.

Laodikya’da ‘Zorba’ balesi sahnelenecek Laodikya’da ‘Zorba’ balesi sahnelenecek

TARİHİ VE KÜLTÜREL BİR MİRAS

4500 yıllık Sümer parfümünün yeniden doğuşu, sadece bir bilimsel başarı değil, aynı zamanda tarihi ve kültürel mirasın günümüze taşınması anlamına geliyor. Prof. Dr. Yusuf Kılıç ve ekibi, bu parfümü seri üretime geçirmeyi ve binlerce yıl öncesinin duygularını bugüne taşıyarak bir köprü kurmayı hedefliyor.

Editör: Haber Merkezi