Türkiye yeni bir seçime hazırlanıyor. Bu seçim Türkiye için önemli bir o kadar da zor bir seçim olacaktır. Dün açıklanan seçim takvimine göre 14 Mayıs'ta sandık başına gidecek olan seçmen Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçecek.
Önceki seçimlerde bilinen o şarkılı türkülü seçim arabalarının olmayacağını tahmin etmekle beraber artık bu tür propagandaların yapılmasının seçmene herhangi bir katkısı olmadığını düşünenlerdenim. Bangır bangır bağıran bir seçim otobüsü en fazla küfür yer. Yoksa araç geçti ben bu partiye oy vereyim dönemi kapanmıştır. Şarkısı güzel bu parti güzel dönemi de artık eskilerdi kaldı. Bu seçimlerin özelliklerinden birisi de olası bir iktidar değişikliğinde, bir sonraki seçimlerin parlementer sisteme dönüş seçimi olacak olmasıdır. Bu seçimlerin bir farklı durumu da deprem bölgesinde yapılacak seçimler ve oradan partilerin alacağı oy sayısıdır. İktidar eğer bu bölgeden iyi oy alırsa, depreme zamanında müdahale edilmiş ve depremden alnının akıyla çıkmış demektir. Özellikle 17 Ağustos depreminin ardından iktidara gelen Erdoğan için yeni bir deprem, partisini ve kendisini ne kadar etkileyecektir, bakıp göreceğiz. Son dönemlerde küçük partilerinde ittifak, koalisyon gibi durumlarla büyük partilerin listelerinden vekil çıkarmaları bir taraftan demokrasi için güzel olmakla beraber, 1 veya 2 milletvekili ile temsil ettikleri partilerinin her hangi bir etkisinin olmadığını görmekteyiz.
İktidarı bugün bütün imkanları ile son seçimini kazanmaktan başka bir düşüncesi bulunmamaktadır. Fakat İktidar ve ortaklarının sığınmacı, ekonomi ve deprem gibi önemli üç konu da başarılı olmadığı ortadadır. Özellikle ekonominin son 2 yılda geldiği durum ve sığınmacılar konusunda iyimser ve göndermeyeceğiz açıklamaları iktidarın puan kaybetmesine sebep olur. Özellikle depremden sonra etkilenen 13 milyona yakın vatandaşımız bulunurken, 10 milyona yakın sığınmacının ülkemizde barındırılmasına artık ir son verilmelidir. Bunun ensar veya muhacirlikle alakası yoktur ve olmamıştır.
(11.03.2023)