İslami literatüre bakıldığında, adı bizde tartışmalı olan bu bayram aslında Fıtr Bayramı'dır. Arapçası İydü'l-Fıtr olan bayram İslam dünyasının hemen her coğrafyasında bu adla bilinir.
Bayramın Arapça/orjinal adındaki Fitr kelimesi, "iftar" ve "fitre" kelimeleriyle akrabadır; hepsinin kökü Arapça'da "fatr" kelimesidir, o da "kesmek, yarmak, ikiye ayırmak, yaratmak, icat etmek" anlamlarına gelmektedir. İftar, orucu kesmek manasındadır.
Ramazan ayı içinde fitre verilir. Kelimenin orijinali "fıtr sadakası"dır. Ramazan ayını yaşamanın, onun mükâfat ve bereketinden faydalanmanın bir "şükran" belirtisi olarak ihtiyaç sahiplerine verilir. Ramazan ayı sonrasındaki bayram, işte bu "şükran"ın bayramıdır.
Yani bu bayram aslında, "Şükür Bayramı"dır ve eski zamanlarda bu bayrama Türkçe yazılı kaynaklarda İydü'l-Fıtr denilirken, halk arasında "Şükür Bayramı" kullanımı yaygınlaşmıştır. Şükür kelimesi Arapça kökenli bir kelimedir ve Farsçadan Arapçaya geçmiş olan şeker ile aynı şekilde yazılır. Arapçada kelimenin şükür mü, şeker mi olduğu sesli harflere karşılık gelen harekelerle tespit edilir. Hareke yoksa şükür ve şeker yazımı birebir aynıdır.
Şeker ve Şükür, eski yazıda Şın-Kef-Rı harfleriyle, شکر şeklinde yazılır. Hareke nadiren kullanıldığı için, bu 2 kelimenin okunuşunda karışıklık olmuş ve bayramda Şeker ikramının da etkisiyle "Şükür Bayramı" kullanımı "Şeker
Bayramı"na dönüşmüştür.
Sonuç olarak;
İslami açıdan bu bayramın ismi Fıtr Bayramı'dır.
Şeker bayramı kullanımı sadece Türklere özgüdür.
Muhafazakâr dostlarımın sandığı gibi Şeker Bayramı ifadesi sonradan "seküler mahalle" ya da "Beyaz Türkler" tarafından uydurulmuş bir kullanım değildir, Osmanlı'dan beri vardır.
(Prof. Dr. Mitat Çelikpala'nın yazısından derlenmiştir) (25.04.2023)