Denizli’nin Pamukkale İlçesi’nde bulunan, kentin en eski mahallelerinden biri olan ve Muhacir Mahallesi olarak bilinen İstiklal Mahallesi Muhtarı Mustafa Oruçoğlu, 31 Mart yerel seçimlerinden zaferle çıktıktan sonra mahallesi için yeniden kolları sıvadı. İlk döneminde mahallesindeki eksiklikleri mümkün olduğunca tamamlamak için çalışan Oruçoğlu, hala hayata geçirmek istediği projeleri olduğundan söz etti.
“MAHALLEMİZİ PAZARYERİNE KAVUŞTURDUK”
Pazaryeri olmayan mahallesine Pazaryeri getirdiğinin ifade eden Oruçoğlu, “Mahallemizde pazar yerimiz yoktu, mahallemizi pazaryerine kavuşturduk, sokak başlarında kasislerimiz yoktu, çakışan sokaklarımızda trafik levhaları yoktu onları yaptırdık. Kaldırımlarımızı, su arsızlarımızı gerekli yerlerle iş birliği içinde yaptırıyoruz. Pek çok eksiğimizi yaptırdık” dedi. Mahallemize bir kreş kazandırmak istiyoruz diyen Mustafa Oruçoğlu, mahallede bulunan ilkokulda anasınıfının olduğunu ama mahallenin kreşe de ihtiyacı olduğunu belitti.
“SİT ALANI EVİ KÜLTÜR EVİ OLMASINI İSTİYORUZ”
Mahallede bulunan ve sit alanı olan tarihi evlerden birinin kültür evine dönüştürülmesini istediklerinden söz eden Oruçoğlu “Bizim mahallemizde kültür varlıklarının sit alanı olan, koruma altındaki evlerimiz var, bu evlerden muzdaribiz. Bu evlerde oturan olmadığı için terk edilmiş, harap durumda. Bu evleri yıkamıyoruz, hiç bir şey yapamıyoruz. Restore yapılması için de evin dokusunu bozmadan, aynı dokuda yapılması lazım ama çok masraflı oluyor. Bu evlere bir de madde bağımlıları giriyor çıkıyor, tarihi eser arayanlar giriyor, kazıyorlar bir şey çıkmıyor ama her kazılan yer çöküyor. Bu evler çamurla, samanla yapılan evler zaten. Mahallemiz açısından da tehlike arz ediyor. Yabancılar bu evlere girip çıktıkça mahalleli tedirgin oluyor. Kullanılmayan şey ölüme mahkumdur, bir yapıyı korumak istiyorsan içinde insan barındıracaksın. Artık oturduğu yerden iş yapılıyor. Mesela bizim Vakıflar Genel Müdürlüğü Aydın’da, Aydın’daki sit alanı yaptığı eve gidip bakmıyor ki. Bir ev için o alan olduğu gibi sit alanı ilan ediliyor. Sonra o sit alanı kararını kaldırtmak için uğraşıp duruyorsun. Bu böyle olmamalı. Sit olan evi gelip yerinde görmek gerekiyor, onların önüne giden fotoğraflar eski fotoğraflar, o alanlar fotoğraflarla değerlendirilmemeli. Sit alanı olan evlerden birinin düzenleyip, kültür evi olmasını istiyoruz. Belediyenin bu evlerden birini kendi bünyesine geçirerek mahallemize kazandırılmasını istiyoruz. Eski dokuyu yaşatmak istiyoruz” şeklinde konuştu.
“SAĞLIK OCAĞIMIZ, CAMİNİN ALTINDA SIĞINTI GİBİ DURUYOR”
Sağlık ocağının caminin altında olduğunu söyleyen muhtar Mustafa Oruçoğlu, “Mahallemizde diş hastanesi, meteoroloji müdürlüğü var, bir tane ilkokulumuz, bir sağlık ocağımız, bir de muhtarlığımız var. Bunların dışında mahallemizde bir resmi kurumumuz yok. Sağlık ocağı, caminin altında sığıntı gibi duruyor. Keşke zamanında muhtarlığın olduğu yere sağlık ocağı yapılsaydı, buranın 4 kat ruhsatı var. Buraya 4 katlı bir bina yapılsa alt katında 1 göz oda muhtara yeterdi. Buraya modern bir sağlık ocağı yapılabilirdi. Sağlık ocakları aile hekimliğine döndü, öyle olunca devlet sağlık ocağı yapmıyor artık. Aile hekimleri birleşip yapması gerekiyor, tabi devlet sağlık ocağının giderleri için ödenek veriyor ama o kadar değil” dedi.
“PINARBAŞI ÇEŞMEMİZİ AKITMAK İSTİYORUZ”
Mahallemizin simgesinin yeniden akmasını istiyoruz diyen Oruçoğlu, “Her mahallenin bir simgesi vardır. Bizim mahallemizin de Pınarbaşı diye bir simgesi var. Oradan iki çeşme akıyordu. O sular kayboldu, taban suyu çok aşağı gitti, yüzeyde su kalmadı. Eskiden burada 3 evin ikinin bahçesinde su vardı, o su yazın buz gibi olur, kışın ılık olurdu. Biz Pınarbaşı çeşmemizi akıtmak istiyoruz, ama onun için de kaynak gerekiyor. Biz o çeşmeyi eski DESKİ müdürümüzle konuştuk, kapaklarını açtık, cihazlarla bakıldı ama kaynağında su yok. Bugün sondaj vurmak yasak. Su vardır ama çok aşağıda vardı, o suyu yüzeye nasıl çıkaracağız? O çeşme aksa, kedi, köpek, kuş su içer, gelen geçen su içer, bir hayır duası alırız” ifadelerini kullandı.
“BİZİM EN BÜYÜK EKSİĞİMİZ PTT ŞUBESİ”
Mahallede PTT şubesi olmadığını ve ihtiyaç olduğunu ifade eden Muhtar Oruçoğlu “Mahallemizde PTT tahsilat şubemiz yok. Bir tane Kıbrıs Şehitler’de vardı, deprem yönetmeliğinden önce yapıldığı için orası PTT Genel Müdürlüğü tarafından katıldı. Yenisi de yapılmadı. PTT ateşi olarak koymak istedik uygun yer bulunmadı. Pazar yerinin kenarında uygun bir yer vardı, orayı gösterdik ancak henüz yapılmadı. Bizim en büyük eksiğimiz PTT şubesi. Yaşlılarımız ATM’yi pek kullanamıyor, mahallemizde bir PTT şubesi olsa güzel olur” dedi.
“İSTİKLAL MAHALLESİ MUHACİR MAHALLESİ OLARAK BİLİNİR”
İstiklal Mahallesinin nasıl muhacir mahallesi olduğunu anlatan muhtar Mustafa Oruçoğlu “İstiklal
Mahallesi muhacir mahallesi olarak bilinir. Atatürk’ün mübadele zamanında, 1924 yılında dedelerimiz Selanik’ten Denizli’ye gelmiş. Esas kökümüz Orta Asya’dan geliyor, Karaman Beyliği’ndeniz. Denizli’deki Rumlar, Ermeniler Yunanistan’a gönderiliyor, oradaki Türkler buraya geliyor. Mübadelede gelen Türkler genellikle tarlası, suyu, yolu olan yerlere yerleştirilmiş. Özellikle gittikleri yerlere tarımı öğretsinler diyerek yerleştirilmiş. Dedelerimiz bunu yapmışlar, tarımı hayvancılığı öğretmişler, bizde en ağırlıklı tütün üretilir. Muhacirin olduğu her yerde tütüncülük vardır. Muhacirler gerçekten bir kültür, medeniyet abidesi. Gittiğinizde evlerinden yaşadıkları ortamdan orada kimleri yaşadığını anlasınız zaten. Şuanda mahallemizde azınlığız. Eskiden muhacir mahallesi dendiği zaman İstiklal Mahallesi gösterilirdi. İstiklal Mahallesi eski yerleşimdir, burada eski mahalleler Pelitlibağ, Fesleğen, Sırakapılar, İlbadi Mahalleleriydi. Sonra yen mahalleler olduğu, mahalleler mahalleye bölündü. Bizim mahallemiz sessiz sakin, uyumlu bir mahalledir” şeklinde konuştu.