KOSOVA’DA TÜRK VARLIĞI

Kosova’daki Türk nüfusu, tarihi ve kültürel açıdan önemli bir konuma sahiptir. Özellikle Prizren ve Mamuşa şehirlerinde yoğunlaşan Türkler, Kosova’nın kültürel mozaiğine önemli katkılar sağlamaktadır. Mamuşa, Kosova’nın tek Türk belediyesi olarak öne çıkmaktadır. 2019 yılı verilerine göre ülkede yaklaşık 20.000 Türk yaşamaktadır. Osmanlı İmparatorluğu’nun 1389 yılında bölgeyi fethetmesiyle başlayan Türk varlığı, Kosova’nın kültür, mimari ve eğitim alanlarında derin izler bırakmıştır.

Türkçe, Kosova’da resmi dillerden biri olarak kabul edilmektedir ve özellikle Türk nüfusunun yoğun olduğu bölgelerde resmi belgelerde, okullarda ve yerel yönetimlerde kullanılmaktadır. Kosova Anayasası, Türkçe eğitim hakkını koruma altına almıştır. Priştina ve Prizren üniversitelerinde Türkçe eğitim veren bölümler mevcuttur. Ayrıca, Yunus Emre Enstitüsü gibi kuruluşlar Türk dili ve kültürünü desteklemek amacıyla çeşitli faaliyetler yürütmektedir.

Kosova’daki Türkler, siyasette de aktif bir rol oynamaktadır. Kosova Türk Adalet Partisi ve Kosova Demokratik Türk Partisi, Türk toplumunu parlamentoda temsil etmekte; Bölgesel Kalkınma Bakanı olarak Fikrim Damka hükümette görev almaktadır. Türk toplumu, kültürel zenginlik açısından Kosova’da önemli bir yer tutmaktadır.

Türk topluluğu, hem Osmanlı mirasını korumakta hem de modern Kosova’nın gelişimine katkı sağlamaktadır. Türkiye ile olan güçlü ilişkiler sayesinde kültürel, ticari ve eğitim alanlarında iş birliği sürmektedir.

Fotoğraf altı açıklama: Prizren’de kendinizi herhangi bir Anadolu şehrinde hissediyorsunuz. Şehrin ortasından akan AKDERE’nin etrafında onlarca çay bahçesi yada park alanlarının birindeyiz. Çaylarımız yudumlarken dereden akan su sanki bize “Prizren’e yine gel” diye fısıldıyor.

Fotoğraf altı açıklama: Prizren’de “KAPI” tarih ve kültürü yansıtan önemli bir unsurdur. Çam ağacından yapılan bu kapılar, geleneksel el işçiliğinin bir eseridir. Kapının sağındaki küçük tokmak bayan ziyaretçilerin, soldaki büyük tokmak ise erkekler ziyaretçilerin kullanması için tasarlanmış. Bu değerli kültür mirasını korumak amacıyla  “Kapıları Koruma Derneği” kurulmuş. Bu kapılar, şehrin kimliğini oluşturan semboller arasında önemli bir yer tutmaktadır.

Fotoğraf altı açıklama: Prizren meydanındaki dört oluklu çeşme, önemli bir semboldür. Eskiden Aşıklar Köprüsü’nde tanışan gençler, ikinci görüşme yeri olarak bu çeşmeyi seçermiş. Aynı anda gelip suyundan içerek arkadaşlıklarını sürdürmeyi beklerlermiş. Ayrıca, Prizren’i ziyaret edenler bu çeşmeden su içerse, yeniden bu şehre geleceklerine inanırlarmış.Ne diyelim… YA NASİP!

Fotoğraf altı açıklama: PRİZREN’i gezerken şehri ikiye bölen Akdere üzerindeki taş köprüler dikkat çekiyor. Akdere’nin pırıl pırıl suyu, şehre canlılık katarken, bu güzelliği tamamlayan taş köprüler arasında “Aşıklar Köprüsü” öne çıkıyor. Arka planda yer alan Sinan Paşa Camii, şehrin en önemli dini yapılarından biri. Tarihi konak evleri ve dağın zirvesindeki Prizren Kalesi, şehrin zengin kültürel mirasını ve tarihini yansıtıyor. Bu görüntüler, Prizren’in hem doğal hem de mimari zenginliğini sergileyerek ziyaretçilerine unutulmaz görüntüler sunuyor.