KOSOVA’nın tarihi şehirlerinden biri olan PRİZREN, özellikle Türk kültürel mirası ve Osmanlı izleriyle öne çıkmaktadır. Ziyaretimizin üçüncü gününde, bu etkileyici şehre akşam saatlerinde ulaştık ve otelimize yerleştik. Prizren, Arnavutça’nın yanı sıra resmi dili Türkçe olan bir şehir. Şehirde, günlük ihtiyaçlarınızı Türkçe konuşarak karşılayabilir, okullarda ve devlet dairelerinde de Türkçe'nin geçerli bir dil olduğunu gözlemleyebilirsiniz. Prizren'in samimi atmosferi, bize davette bulunan Prizren Türk Esnaf Derneği’nin sıcak karşılaması ve katıldığımız akşam yemeğiyle daha da belirgin hale geldi.
Prizren, tarihi camileri ve diğer ibadethaneleriyle dikkat çeker. Şehrin en öne çıkan yapılarından biri olan Sinan Paşa Camii, yüksek minaresi ve geniş kubbesiyle görkemli bir yapı olarak bilinir. Bayraktar Camii ise bir diğer önemli Osmanlı eseri olarak karşımıza çıkar. Prizren’de ayrıca bir Ortodoks ve bir Katolik kilisesi ile Yahudi ibadethanesi olan bir şapel bulunmaktadır. Bu çeşitlilik, şehrin çok kültürlü yapısını ortaya koyar. Şehre hâkim konumdaki ihtişamlı Prizren Kalesi ise, tarihi dokusuyla birlikte şehrin panoramik güzelliğine katkıda bulunur. Kale çevresinde, Osmanlı dönemine ait izler taşıyan ve Beypazarı ile Safranbolu evlerini anımsatan yapılar yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeker.
Prizren’i özel kılan bir diğer unsur ise, şehri ikiye bölen AK DERE ve onun çevresindeki parklar ile çay bahçeleridir.
Ak dere üzerindeki bir çok taş köprüsü ile de ilgi çekmektedir.
Bu alanlar, Osmanlı mimarisini tamamlayan yapılarla çevrili olup, özellikle gece vakti yapılan yürüyüşler için hoş bir ortam sunar. Kale manzarası eşliğinde Akdere boyunca yapılan gece gezintileri, şehrin büyüleyici atmosferini daha derinlemesine hissettirir.
Prizrenli bir dostumuz, şehrin “minareler şehri” olarak anıldığını belirtti. 28 adet tarihi camisi ile Prizren, Balkanlar’ın en zengin kültürel yapılarından birini sunmakta ve kendine has tarihi dokusuyla ziyaretçilerini cezbetmektedir.
MAMUŞA BELEDİYE BAŞKANI ABDÜLHAD KIRASNİCH, Kosova'da Türklerin çoğunlukta olduğu tek belediye ve bu anlamda kültürel bir öneme sahip. Belediye Başkanı Abdülhadi Krasniç, genç yaşına rağmen kasabanın tarım potansiyeline dikkat çekiyor. Özellikle sebze üretimiyle Balkanlar’ın gıda deposu haline geldiklerini vurguluyor. Başkan Krasniç, Türkçe'nin bölgede korunmasına ve Türk bayrağının dalgalandırılmasına büyük önem veriyor. Bu, Mamuşa'nın hem kültürel kimliğini koruma hem de ekonomik kalkınmayı sağlama hedeflerini bir araya getirdiğini gösteriyor.