1.sınıfa başlayan öğrencilerin uyum süreci 1-6 Eylül’de başlayacak, 9 Eylül'de ise yeni eğitim öğretim yılı başlayacak. Okulların açılmasına sayılı gün kalırken velilerde kırtasiye alışveriş telaşı başladı.

Denizli’de 200 bin 436 öğrenci ders başı yaptı Denizli’de 200 bin 436 öğrenci ders başı yaptı

Sırt çantası, kalem kutusu, suluk, defter, kalem derken liste uzayıp gidiyor. Fiyatlar ürününün kalitesine göre değişiklik gösteriyor. Pek çok veli kırtasiyeler yerine sadece okul döneminde kırtasiye malzemesi getiren marketleri tercih ediyor. Kırtasiyeci ise bu durumdan şikayetçi.

Kırtasiyeci Marketlerden Dertli (4)

KIRTASİYE ÜRÜNLERİNE YÜZDE 50-70 ARASINDA ZAM GELDİ

40 yıldır kırtasiyecilik yapan Şadan Figen “Geçen yıla oranla bu yıl kırtasiye ürünlerine yüzde 50-70 arasında farklı ürünlerde zam geldi. Yansıtmaya çalışıyoruz ama elimizde değil, şartlarda bizi de müşterilerimizi de zorluyor. Bizim kırtasiyemizdeki okul çantaları 200 liradan başlıyor 3 bin liraya kadar çıkıyor. Tabi ürünün kalitesine göre fiyatı değişiyor. Marka ürünlerimiz var, kaliteli ve güzel ürünlerdir ama fiyatları hayli yüksek, lisanlı ürünleri var onlarında fiyatları hayli yüksek. Bir de orta kalite ürünler var, onların fiyatları biraz daha uygun. Düşük kalitede ürünler var onlar 200 lira.  İlkokula başlayacak bir öğrenciye lazım olacak ürünlere baktığımız bir fiyat vermemiz pek mümkün olmuyor. Çünkü öğretmenler veliden belli markaların ürünlerini talep ediyor. Markalarda kalitelerine göre, öğretmenin vereceği listeye göre, velinin talebine göre fiyatları değişiklik gösteriyor. Aynı ürünün muadili pek çok marka var. Gelen müşterilimizin bazıları fiyatları tepki veriyor ama artık herkes alıştı, kendi iş yeri olan müşterilimiz günlük fiyatların zamlandığını biliyor” dedi.

“MARKETLER DENETLENSİN”

Marketlerin Eylül ayında kırtasiye malzemesi getirmesinden ve müşterilerin onları tercih etmesinden dest yanan kırtasiyeci Şadan Figen “Kırtasiye sektörü öğrencilere ve velilere 12 ay hizmet veriyor. Biz sabah 08.00’den akşam 21.00’e kadar buradayız. Müşteri istediği zaman, istediği ürünü, istediği saatte gelip bizden alabiliyor. Ama Eylül ayı geldiği zaman elinde listeyle kurumsal marketleri dolaşıp daha uygun fiyata ürünü temin etmeye çalışıyor. Ürünü bulabiliyorlar ama ürün kaliteleri farklı olduğu için bir hafta, 15 gün sonra aynı ürünü bizden almaya geliyorlar. Öğretmenlerin yaptığı liste oluyor. Listede özel bir marka oluyor, müşteri o marka marketlerde olmadığı için sadece onu almaya bize geliyor. Bu durumdan da biz rahatsız oluyoruz. Bütün listeyi başka yerden yapıyor, bizde bu duruma tepki gösteriyoruz. Bir denetleme yok, sağlıklı çalışma ortamı yok. Ben herkesin kendi işini yapmasını isterim. Ben gece 21.00’de 22.00’de gelip burada fotokopi çekiyorsam, müşterinin çocuğu beni arıyorsa onları zor durumdan kurtarıyorsam, hizmet veriyorsam annelerin babalarında kırtasiye sektörünü ayakta tutmak için mümkün olduğu kadar bizlere destek vermesi lazım. Biz mahallenin bakkalı gibiyiz, muhtarı gibiyiz, mahallenin her şeyiyiz. 3-5 lira daha ucuz olduğu için marketten alışveriş yapıldığı zaman biz de huzursuz oluyoruz. Marketler sadece 1 ay o ürünleri satıyor. Bir ay sonra o ürünler yok. Bende Eylül ayını bekliyorum, benim 12 ay ayakta durabilmem için o bir ay içinde çok ciddi oranda satış yapmam lazım. Ben Eylül ayında iş yapmayalım, diğer aylarda müşteri bana gelmiş, zaten alacağı  bir çok malzemesini almış, 3 tane kağıt, 2 tane kalem, 1 tane yapıştırıcı ile bu işler dönmez. Öğrencilerin velilerin kırtasiye mağazalarına ihtiyacı var, marketlere yok. Marketten gıdasını alsın. Bir denetleme yok, herkes her şeyi satıyor. Bu durumdan rahatsızız, bu durumun çözüleceğini de sanmıyoruz” ifadelerini kullandı.

Kırtasiyeci Marketlerden Dertli (1)

Editör: Hatice İçke