GENÇLERDE DİJİTAL BAĞIMLILIK ARTIŞTA!

Dünya genelinde dijital medya kullanımı gençler arasında hızla artmaya devam ediyor. İnternetin faydalı yönünü kullanan kısım giderek azalıyor.

Hayat performansımız düştü!

Teknolojinin görünmeyen yüzünü bu hafta size biraz daha aktarmaya çalışacağım. Dünya genelinde dijital medya kullanımı gençler arasında hızla artmaya devam ediyor. İnternetin faydalı yönünü kullanan kısım giderek azalıyor. Bilişsel gerilemeye ve zihinsel yorgunluğa yol açan sosyal medya ve bilinçsiz internet kullanımı ABD'de de bulunan Boston Çocuk Hastanesi tarafından araştırma konusu olarak ele alındı. Gençlerin ve çocukların ‘Sorunlu Medya Kullanımı’ olarak belirlenen araştırma konusu dikkat, hafıza ve bilişsel performansların olumsuz etkilediği ortaya çıktı. Aşırı sosyal medya kullanımının dikkat dağınıklığı başta olmak üzere ardından geçici hafıza kayıpları ve akademik yani okuldaki çalışma performanslarının düştüğünü gösteriyor.

Dijital bağımlılık hayatı ve beyni nasıl etkiliyor?

Gençlerin dikkat süresi sosyal medyada geçirdiği uzun saatler sonrasında giderek azalıyor. İnternette her geçirilen süre doğal dinlenme döngüsünü bozmaya başladığı 2024 yılında Oxford Üniversitesi'nde yapılan araştırmalar neticesinde beynin sürekli uyarana maruz kalmasıdikkat dağınıklığı, zihinsel yorgunluk ve bilişsel gerileme belirtilerine neden olduğunu ortaya koydu. Dijital medya bağımlılığı, sosyal hayatı bozmakla kalmıyor, yalnızlık ve depresyon oranlarını da arttırıyor. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) içerisinde yer alan Toplu Zeka Tasarım Laboratuvarı (CIDL)tarafından yapılan başka bir çalışma ise sürekli ekran kullanımı beynin işlevlerini yavaşlattığını belirtiyor. Beynin aşırı dijital uyarana maruz kalmasıyla bireylerin çevresiyle bağlantısının koptuğunu ve gerçek dünyaya uyum sağlamakta zorlandığını belirtiyor.

TOPLUMA FAYDALI BİR ARAŞTIRMA ÖNERGESİ…

Bu durum karşısında artık bireyler olarak ya da çocuklarımıza yardımcı olmamızın okullarda ise dijital eğitim konusunda daha dikkatli davranması gerekmektedir. Sınıflarda kullanılan dijital materyallerin yanı sıra daha farklı öğretim yöntemlerini de ele alarak bir araştırma yapılması gerektiğini düşünüyorum. Bu noktada öğretmenlere, öğrencilere ve ailelere çok önemli bir pay düşmektedir. Sürekli tekrarlı yapılan ekran kaydırma davranışı, beynin bilgiyi kodlama, öğrenme ve saklama kapasitesini bozarak kişiyi zihinsel yeteneklerinden olumsuz bir etkiye maruz bırakıyor. Artık öğretilmesi gerekilen ilk konu dijital medya okuryazarlığı eğitimlerinin yaygınlaştırılması, bireylerin teknolojiyle daha sağlıklı bir ilişki kurmalarına yardımcı olunabilir. Dijital medya kullanımını daha bilinçli yönetildiğinde ve sosyal medya bağımlılığı belirtileri de bu sayede azaldığı görülecektir. Özellikle çocukların, gençlerin teknoloji bağımlılığına karşı daha dirençli hale gelmesinin önemi her geçen gün artmaktadır. İnternet kullanımının kontrol altına almak için ailelerin de birkaç önemli adım atması gerekiyor. İlk olarak dijital araçların kullanım süresini sınırlandırması ve sosyal medyada kısa süreli vakitler geçirmesi gösterilmelidir.