Denizli’de geçtiğimiz günlerde Sarayköylü çiftçiler su sorunu nedeniyle eylem başlatmış ve traktörleriyle Denizli-İzmir yolunu kapatmaya kalkmış ve isyan bayrağını çekmişti. Yapılan toplantı sonucu çiftçilere 1 hafta su verilmesi kararlaştırılmıştı. Denizli’nin farklı bölgelerinde de su sorunu nedeniyle mahsullerini sulayamayan çiftçiler zaman zaman tepkisini dile getirmişti. Su sorununun yanı sıra ürünün para etmemesi nedeniyle Türkiye’nin farklı bölgelerinde emekçiler tepkisini getirmişti. Denizli Merkez Ziraat Odası Başkanı Hamdi Gemici, sorunlara karşı önlem alınmaması durumunda kötü günlerin hem üreticileri hem de vatandaşı zor günler beklediğini söyledi.
“NE YAPACAĞIMIZI ŞAŞIRMIŞ DURUMDAYIZ”
Tarımda sadece su sorununun olmadığının altını çizen Denizli Merkez Ziraat Odası Başkanı Hamdi Gemici, “Tarımsal üretim bitme noktasına gidiyor. Ne yapacağımızı şaşırmış durumdayız. Çözüm ise girdi maliyetlerinin artışını durduracak şekilde çiftçinin desteklenmesinden geçiyor. Mazot ve gübre başta olmak üzere sertifikalı tohumda fiyatları herkes görüyor. Artışlar çok yüksek ancak ürün fiyatları 1 yıl önceki fiyatların altında. Tarıma bakış açısı çok zayıf. Tasarruf tedbirlerinden bahsediliyor. Ülkenin bulunduğu durum sanki çiftçinin yüzünden olmuş gibi. Şu anda açmazın içindeyiz. Arpa ve buğdayda başlayan hayal kırıklığı diğer ürünlerde de sürüyor” ifadelerini kullandı. “Son 55-60 yılın en kurak yılını yaşadık. Ayrıca son 63 yılın en sıcak mevsimini yaşıyoruz” diyerek sözlerine devam eden Başkan Gemici, “Barajlarda su yok. DSİ kısıtlı sulama kararı aldı ancak doğru dürüşt denetim yok. İkinci ürününü eken ve su alanlar var, alamayanlar ise bağırıyor” dedi.
“ALLAH KORUSUN KITLIKLA KARŞI KARŞIYA KALABİLİRİZ”
Pamukta 3 ay sonra hasar döneminin başlayacağını ifade eden Gemici, “Pamuğun fiyatı 18 ila 20 lira bandında. 2023 yılında 1 kilo pamuğun maliyeti 25 liraydı. 2024 yılı maliyetli henüz hesaplanmış değil. O döneme kadar ne ile karşılaşacağız, bilmiyoruz. İşçilik maliyetleri çığ gibi büyüyor. Ay çekirdeğinde hasat başladı. Çerezlik ve yağlık şu anda hasat ediliyor. Orada da verim düşük… Geçtiğimiz yıl çekirdeğini satamayan çiftçilerimiz var. Gaziantep ve Güney Doğu Anadolu bölgesinde Antep fıstığı için eylem yaptılar. Geçen yıl 100 liradan satılan Antep fıstığının bu sene fiyatı 85-90 lira arasında değişiyor. Enflasyonun üzerine bir tane satılan ürün yok. Bunun sonunda Allah korusun kıtlıkla karşı karşıya kalabiliriz. Çiftçinin yeni dönemde üretim yapması için işini karlı yapması, ürününü değerinde satması ve devamında da biraz para kazanıp gelecek yıl ekim yapması lazım. Bunu yapamıyorlar. Üretimi borçlanarak yapıyorlar. Yeni dönemde sürdürülebilir olması için sebep yok. Patatesten soğana, karpuzdan kavuna hangi birini sayalım. Bu yaşatılan sıkıntılar nedeniyle insanların üretime olan şevki kalmadı ve soğudular. Adamlar elimdeki hazır parayı neden kullanayım, zarar edeceğime elimde kar kalsın diyor. Bir karış boş yer kalmasın, çılgınlar gibi ekim yapın dediler, elimizden tutmadıktan sonra ne yapabiliriz. Tarımın siyaseti olmaz, siyaset üstüdür. Tabandaki işçiden tepeye kadar herkesin kafa yorması gerekiyor. Bizim vicdanımız rahat, pandemi döneminden bu yana zarara uğramamıza rağmen insanımız ekmeye devam ediyor. Ticari işletmeler rakamlarının altında ürün satıyor mu? Zarar ediyorlar mı? Serbest piyasaya terk edilmiş tarım bitme noktasına gidecek. Acil önemler alınmalı, yoksa ülke olarak bunun bedelini ağır ödeyeceğiz” dedi.
“DESTEK MİKTARLARI AYNI AMA ENFLASYON DURMUYOR”
Yem bitkisi desteklerinden de bahseden Gemici, “Yonca ve fide belki 7-8 senedir destek miktarı aynı duruyor. Bu rakam enflasyondan neredeyse sıfırlandı. Pamukta da primler 2 senedir aynı. Arpa ve buğday da durum aynı ama enflasyon yerinde durmuyor” ifadelerini kullandı.