ÇOCUK VE ERGEN PSİKİYATRİSİ VE PSİKOLOJİSİ

Merhaba. Bu gün 5 bölüm sürecek olan Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi ve Psikolojisi yazı dizisine başlıyoruz…

1.Boşanmalar hızla artıyor. Pekiyi boşanmalar psikolojik olarak çocukları nasıl etkiliyor?

Yanıt: Boşanmalara çocuk ruh sağlığı açısından bakıldığında: Anne babanın mutlu olması, onların mutsuz bir evlilik yaşamalarından çok daha önemlidir. Evliliğini sürdüren ama sürekli birbirini kıran, aşağılayan, kavga eden anne- baba ile yaşamak, boşanmaya katlanmaktan çok daha güç ve sağlıksız. Anne- babanın mutsuzluğu hızla çocuklara da bulaşır.

         Boşanma sürecinde aileye danışmanlık yapan psikiyatrist çocuk ve gençlerin uyum sürecini kolaylaştırmaya, onları stres etkisiyle gelişebilecek depresyon, kaygı gibi ruhsal hastalıklardan korumaya çalışmalı… Tabii eşler boşanma girişiminde bulunmadan önce bir psikiyatriste danışmalılar. Psikiyatrist ya da psikolog eşler arasında bozulan iletişimi yeniden düzeltebilir. Eşlerin isteklerini birbirlerine daha açık bir şekilde iletebilmelerini sağlayabilir. Olumlu ve olumsuz duygular açıkça konuşulabilir. Evliliğin başlangıcında ki aşk ve sevginin yeniden yaşanması sağlanabilir… Birbirlerine olan öfke ve kızgınlıklarının ardında yatan olumsuz düşünceler ve duygular açığa çıkartılıp olumlularıyla değiştirilebilir… Eşler karşıdakini eleştirmek ve suçlamak yerine onunla empati yapmayı öğrenebilirler ve eşini mutlu edecek davranışları düşünmeye ve bulmaya başlayabilirler. Böylece ofise boşanma kararıyla gelen çift el ele kol kola çıkabilir ofisten. Bunlar gördüğümüz, yaşadığımız şeyler…

Çift yardım almamaya ve kesinlikle boşanmaya karar vermişse eğer, 13 yaşına kadar olan çocuklar anne- babayı yeniden bir araya getirmeye, barıştırmaya, bunun için planlar yapmaya çalışırlar. Bu da derslerini ve arkadaşlık ilişkilerini ihmal etmelerine yol açabilir.

Pekiyi boşanma kararı küçük çocuklara nasıl söylenecek? Bu da hassas bir konu… Mesaj karşıda ki eşi suçlamadan ve aşağılamadan iletilmelidir. Onun iyi bir insan olduğunu, ancak birlikte anlaşamadıklarını ve birbirlerini mutlu edemediklerini belirtmek, bunda çocuğun hiçbir rolünün, suçunun olmadığını vurgulamak önemlidir. Her şeye rağmen boşanmanın çocuklar üzerinde bir takım psikolojik ve psikiyatrik etkileri olabilir: Üzüntü, kaygı ve korku, mutsuzluk, öfke, suçluluk, yalnızlık duygusu, gerileme, uykusuzluk, tikler, kekeleme, okul sorunları ve yemek yememe gibi. Böyle durumlarda psikiyatrik müdahale ve danışmanlık gerekir…

2.Çocuklarda uçucu madde bağımlılığı çok sık görülüyor. Bu bağımlılığın özellikleri nelerdir?

Tiner, Bali, çakmak gazı, aseton vb. kullanılıyor. Çocuklar bu maddeleri ilk aldığında aşırı hareketlilik, öfori ortaya çıkıyor ve bu yalancı keyif veren etkileri nedeniyle sorunlu çocuklar kolaylıkla uçucu madde bağımlısı oluyorlar. Bırakamıyorlar da. Ama kullanmaya devam ettikçe yorgunluk, unutkanlık, dikkat ve konsantrasyon kaybı, işitsel ve görsel halüsinasyonlar, hezeyanlar ve bilinç bulanıklığı ortaya çıkıyor. Dozu arttırdıkça beyin hasarı, koma ve ölüm görülebiliyor. Ani kalp durmaları olabiliyor. Uçucu madde bağımlılığı tedavisi maddeden arındırma ve yoksunluğu giderici ilaçlarla yapılır. Bireysel terapi, aile terapisi ve gurup terapileri de çok faydalıdır.

3. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Nedir?

Yanıt: D.E.H.B. sadece çocuklarda ve ergenlerde değil yetişkinlerde de sık bir biçimde görülüyor. Ama yetişkinlerde genellikle sadece Dikkat Eksikliği şeklinde görülüyor.  Benim iki farlı bankada çalışan iki bayan bankacı danışanım vardı. İkisinin de performansı o kadar kötüydü ki her an işlerine son verilme tehlikesiyle karşı karşıyaydılar. Birisine 36, diğerine 54 mg. Metilfenidat başladım ve bir ay sonra performans sıralamasında birinci oldular.

D.E.H.B.  olgularında üç temel belirti kümesi var: Dikkat eksikliği, Hiperaktivite ve Dürtüsellik.

Dikkat Eksikliği belirtileri şunlar: Derse, oyuna ya da belli bir işe dikkatini verememe. Dikkatin kolayca dağılması. Dikkatsizlikten kaynaklanan hatalar yapma. Başladığı işi yarım bırakma. Kendisiyle konuşulurken dinlemiyormuş gibi gözükme. Görev ve etkinlikleri düzenlemede zorlanma. Ev ödevi, test çözme gibi yoğun zihinsel çaba gerektiren işlerden kaçınma. Eşyalarını kaybetme ve unutkanlık.

Hiperaktivite belirtileri: Oturduğu yerde kıpırdanıp durma, ellerini ayaklarını oynatıp durma, arkasına motor takılmış gibi sağa sola koşturma, sakin bir şekilde oyun oynayamama ya da başka bir işle uğraşamama, çok konuşma.

Dürtüsellik belirtileri: Kendisine sorulan soru tamamlanmadan yanıt verme. Sırasını bekleyememe. Başkalarının sözünü kesme. Oyunların arasına girme. Sonucunu düşünmeden koşturma, ittirme, kaktırma…

4: Bazı çocuk ve ergenlerde hırsızlık, saldırganlık, vicdansızlık gibi davranışlar görülüyor. Buna Psikiyatride ne deniyor? Tedavisi var mı?

Buna Kondakt Dizordır ya da Türkçesiyle Davranış Bozukluğu deniyor. Bu çocuklar ve ergenler ısrarlı biçimde toplumsal kurallara uymayan, başkaldıran kişiler. Rastgele cinsel ilişki, alkol, sigara ve uyuşturucu madde kullanımı, okuldan atılma, öğretmenlerini yaralama, öfke patlamaları, yalan söyleme, hırsızlık yapma sık görülür. Hayvanlara zarar vermekten hoşlanırlar. Vicdansızdırlar. Uygun ilaç tedavisi ve psikoterapi uygulanmazsa gençlik ve erişkinlik çağında Anti sosyal Kişilik Bozukluğuna dönüşürler…

Gelecek hafta Salı devam etmek üzere…