Güzel bir gün diliyorum, diye başlamak en güzeli sanırım. Kalemimiz yettiğince, sağlığımız izin verdiği sürece, güzellikler paylaşacağım sizlerle. Ben kim miyim? Adım başta yazıyor zaten fotoğrafımla birlikte. Emekli Türkçe öğretmeniyim, yıllardır bir Çizgi'dir tutturdum, gidiyor. İlk özel radyo açıldığında Venüs Radyo, hatırlayanlar vardır, Söyleşiye başladım, sanat, kültür, eğitim insanlarıyla. Programın adını Çizgi koymuştum. Güzelliklerin altını çirkinliklerin üstünü çizecektik. Sonra Ana Radyo sonra da Deha TV'de devam etti Çizgi, TV programı olarak. Bir aradan sonra, DRT'de sürdürdük Çizgi'mizi. Köşe yazılarımız 20 Gazetesinde başladı. Deha Dergi'de, Deha Gazetesi'nde, Horoz Gazetesi'nde Denizli Gazetesi'nde basıldı. Denizli Haber.com'da, Pamukkale Gazetesi'nde dijital olarak sürdü. Ege Life, Sunak, Kent ve Sanat, Delikliçınar dergilerinde yazdım. Denizli Life Dergisi'nde yazmaya devam ediyorum. Şimdi, yeniden başlıyoruz Çizgi'ye. Yine edebiyat, kitap, müzik, resim, tiyatro ve eğitim üzerine paylaşımlarımız olacak. Bu ara, ülkemizde yaşanan zorlukları da görmezden gelmeyeceğiz.
Urumeli Hisar'ına oturmuşum
Oturmuş da bir türkü tutturmuşum, İstanbul'un mermer taşları, başıma da konuyor konuyor aman martı kuşları.
Diyen Orhan Veli gibi, Denizli'nin Aktepesi'nde oturup yazacağım. Başıma martılar konmasa da penceremize gelip doyan kumrular, serçeler ve güvercinlerle yetineceğim.
Yazıyı Lale Müldür'den güzel bir şiirle bitirelim isterseniz.
Sonra belki çay içeriz Şansımız varsa yağmur da yağar.
Damlalara huzur yüklemece oynarız.
Benim damlam seninkini alnından öper.
Güzel şeyler olur belki. Sen gel bence.
Lale Müldür
Hoşçakalın, dostça kalın.