GÜNCEL

Canla başla çalışıyor

Tarihi Denizli Ayakkabı İmalatçılar Sitesinde imalatçı kalmadı. Kalan son imalatçılarda çırakları olmaması nedeniyle bu mesleğin son temsilcileri olarak işlerini yapmaya devam ediyor. Ayakkabının üretim sürecindeki farklı alanlarda çalışan mesleğin son temsilcileri, ayakkabının yapım sürecini tek tek anlattı.

Denizli Ayakkabı İmalatçılar Sitesi esnafı, mesleklerinin son temsilcisi olarak çalışmaya devam ediyor. Çırak yetişmemesinden yakınan esnaf, “Eskiye göre fiyatlar arttı ama ilgi azaldı” dedi. Ayakkabının yolcuğunu anlatan esnaflar, “Ayakkabının yapım aşaması deri kesimi ile başlıyor. Ardından kesilen derilen ayakkabı sayacı ve dişçisinin elinde ayakkabı modeline göre şekilleniyor. İmalatçıya gelen parçalar burada kalıplara oturtuluyor, yapıştırılıyor ve fırına veriliyor. Fırından da çıktıktan sonra tabana oturtuluyor. Zımparası ve ilaçlaması yapıldıktan sonra da giyime hazır hale geliyor” ifadelerini kullandı.

“DERİ AYAKKABIYA ESKİSİ GİBİ TALEP KALMADI”

Uzun yıllardır ayakkabı parça kesimini yapan Nihat Özel, “Biz ayakkabının parçalarının kesimini yapıyoruz. Deriden ayakkabı parçaları çıkarıyoruz. Keseceğimiz parçanın şeklinde enze yani ayakkabı kesim bıçağını derinin üzerine yerleştiriyoruz. Pres makinesi ile basıp parçayı kesiyoruz. Günde 50 çiftlik parça çıkarıyoruz. İmalat ayakkabıya ilgi kalmadı. Spor ayakkabıya biraz daha rağbet var. Spor ayakkabıyı özellikle gençler daha çok tercih ediyor. Yaşlılar da hafif olduğu için, yumuşsak olduğu için deri ayakkabıyı tercih ediyorlar. Deri ayakkabıya eskisi gibi talep kalmadı. Zamanla da kalacağını sanmıyorum. Bizim yaptığımız ayakkabılar daha çok düğünlerde giyiyorlar ya da kırsal kesimlerde yaşayanlar tercih ediyor. Ayakkabıları deri ve tamamen elle yapıyoruz, aslıda daha sağlam ve sağlıklı ayakkabılar bunlar. Spor ayakkabılar belli bir süre giyildikten sonra ayaklarda mantar hastalığı yapar, terleme yapar, sağlıklı değil ama tercih edilen ayakkabı o. Çırağımız yok, en son nesil biziz. Ben 50 yaşındayım. Birkaç yıl daha yapabilirsem yaparım, ondan sonra ayakkabı yapan kalamayacak. Şuanda herkes okuyor, bir öğrenci 20-24 yaşında kadar okuyor. O yaştan sonra gelse bu işi öğrenmesi çok zor” dedi. 

AYAKKABI SAYACININ ÇALIŞANI, EŞİ
40 yıldır ayakkabıcı sayacı olarak çalışan Hüseyin Sağlam, eşi ile birlikte ayakkabı sayacı ve dikişini yapıyor. Yaptığı işten kısaca bahseden Özlem Sağlam “Biz ayakkabının üst kısmını, yani sayasını dikiyoruz. Ayakkabıların üstünde gördüğünüz modellerin tümünü biz dikiyoruz. Ayakkabı kalıbına denk gelecek şekilde hazırlıyoruz. Modele göre değişiyor ama günde 6 takım çıkartıyoruz. Yaz döneminde olduğumuz için işlerimiz biraz yavaş. Yazları insanlar daha çok terlik giymeyi tercih ediyor. Bizim çırağımız yok, biz eşimle beraber yapıyoruz. Ben eşimden öğrendim, arada gelip ona yardım ediyorum”  diye konuştu.

“AYAKKABIYA DÖNÜŞÜM İKİ GÜN SÜRÜYOR”

Ayakkabının son durağı olan, ayakkabı imalatçılarından Murat İkiz, Yaklaşık 35 yıldır kendisine gelen ayakkabı parçalarını birleştirerek ayakkabıya dönüştürüyor. İkiz “Biz ayakkabı sayacılarından, makinecilerden gelen parçayı kalıba çivilerle monte ediyoruz. Sonra yapıştırıyoruz, fırına veriyoruz, fırında ısı görüyor. Ertesi gün çivileri söküyoruz. Kalıptan artakalan yerlerini, fazlalıklarını tıraşlıyoruz. Makinede zımpara yapıyoruz, ilaçlıyoruz ve tabanını yapıştırıyoruz. Sonra ayakkabımız hazır oluyor. Günde 16-24 çift ayakkabı yapıyoruz. Bizim çift satışımız yok, yaptığımız ayakkabıyı sadece toptancı alıyor. Eskiye göre fiyatlar farklı ama talep az. Biz ayakkabının yapım bölümünde 4 kişi çalışıyoruz” dedi.


 
“ESKİDEN ÜRETİM AZDI AMA DEĞERLİYDİ”

10 yıl sonrasında ayakkabı yapan kimsenin kalmayacağını söyleyen Murat İkiz “Benim bu işe ilk başladığım yıllarda üretim azdı ama değerliydi. Hem işçilik bakımından hem ayakkabı sayma bakımından çok değerliydi. Buralara farklı şehirlerden, dışarıdan ayakkabı almak için gelen çok olurdu. Üretim az olduğu için talep çoktu. Şimdi fabrikasyon ayakkabılar arttı. Üretim çok olunca buralara gelen de kalmadı. Burası ayakkabıcılar sitesi, 3 katlı bir bina ama ayakkabıcı kalmadı. Burada 60-70 tane dükkan var, eskiden hepsi doluydu şimdi kimse kalmadı. Buradaki ayakkabıcıların çoğu emekli zaten arada gelip giderler. İmalatçıları saysan 5-6 tane anca kaldı. El yapımı ayakkabıcılık bitecek. Şuada en genç çalışan 45-50 yaşında. Çırak yok, yetişen yok. Şimdiki çocuklarda zaten meslek öğreneyim diye bir gayret yok. Bir bizim için değil, genel olarak baktığımızda el işçilikleri hep bitiyor. Ben de en fazla 5 yıl daha çalışırım, sonra bitiririm diye düşünüyorum. 10 seneye kadar burada kimse kalmaz zaten. Burası eski bir bina zaten, bina da bizimle birlikte bitiyor” şeklinde konuştu.