Denizli’nin Merkezefendi ilçesinde bulunan Kaleiçi Çarşısı’nda bakır üzerine çalışan emekli resim öğretmeni, uzun yıllar önce başlayan resim ve sanat tutkusunun merkezine bakırı koyup sanat üretiyor. Rölyef çalışması üzerine yoğunlaşan Şefik Demirel isteğe göre, özel ve eşsiz eşyalar üretiyor.
“BENİM İÇİN YAŞAM TARZI”
Üniversite yıllarında bakır üzerinde çalışmaya başladığını ve o günlerden itibaren hiç bırakmadığını söyleyen Şefik Demirel, “Çok uzun yıllar önce bakır ile çalışmaya başladım. Öğretmenlik yaptığım süreç içerisinde devam ettim. Emekli oldum, emekli olduktan sonra da yapmaya devam ediyorum. Bu iş benim için tamamen yaşam tarzı diyebiliriz. Şuanda rölyef çalışması dediğimiz kabartma resim çalışmalarının hepsini yapıyorum. Şahsi portre de dahil birçok farklı eser üretiyorum” dedi.
“ZANAATI SANATA DÖNÜŞTÜRDÜ”
Bakır işlemeciliği olarak piyasa ne isterse onu yapmaya çalıştığını söyleyen ve resim ile sanat konusundaki bilgisini, bakır ustalarından öğrendikleriyle birleştirip bakıra farklı bir açıdan bakan emekli resim öğretmeni, “Burada ustalardan öğrendiğim katkılar var, onları devam ettiriyorum. Yaşantıma bakırı aldım ve bu şekilde yaşamaya devam ediyorum. Rölyef çalışmasını yani kabartma resim çalışmasını yapan pek görmedim. Ama bakır işlemeciliği konusunda birkaç tane arkadaşımız var. Resmin hayatımıza girdiği yıllarında öğrendiğimiz üretmek, üretime dönüştürmek, sanatı özgür yaşamı anlatmak için kullandığımız bir terimdir” ifadelerini kullandı.
“ÖĞRENCİLERİNE ÖĞRETTİ”
Resimde bakırla tanıştığını ve bakırla devam ettiğini söyleyen Demirel, “Sulu boya, yağlı boya ile çalışmalarım oldu ama bakırla devam ediyorum. Görev yaptığım okullarda öğrencilerime öğrettim, birçok okulda Atatürk köşesi yaptık. Görev yaptığım her ilde mutlaka bir şeyler bırakmaya çalıştım” şeklinde konuştu.
“ÇIRAK YETİŞTİRMEK ARTIK ZOR”
Çırak yetiştirme kuralları artık eskisi gibi olmadığını ve çok farklı kurallar olduğunu anlatan Demirel, “Şuanda ben verdi muafiyeti ile çalışıyorum. Sadece üretiyorum. Eğer çırak yetiştirmek istersek onu halk eğitim merkezlerinden veriyorlar, orada yapıyorlar, o şekilde çalışmam isteniyor. Bende o şekilde çalışmıyorum. Çırak yetiştirmek öyle olmuyor. Günümüzde zaman çok daraldığı için, bir yıllık süreç artık bir saniyeye düştüğü için ne çırak buna dayanabiliyor, ne ustalar çırağa dayanabiliyor” dedi.