Orada donmuş ve çürümüşler.ömer çavuşla arkadaşlarıda aynı samanlığa giriyorlar arkadaşları ölenlerin yanında yatmak istemezler.Ömer Cavuş ikaz eder onlarda bizim gibi idiler ne korkuyorsunuz…! samanlıkta donmuş çürümüş askerlerle yatıyorlar.Sabah olunca yollarına devam ediyorlar. Mehmetçikler , düşmana değil tabiata yenilmiştir. Türk ;Milleti’ni ayakta tutan gücün, askerlik kültürünün tutan gücün ölümsüz simgesizidr. Allahuekber dağlarında kefensiz yatan mübarek şehitlerimizin Milli varlığı yaşayan inancın sonsuza varacak hatirasi olarak anmak görevimizdir. Cihan hakimiyeti iddasıyla yola çıkan emperyalistleri Çanakkale de yenerek DOĞU’NUN alın yazısını değiştiren gücün başarısızılığını araştırmak görevimizdir. O kutsal dağda kefensiz yatan şehitlerimizi saygı ve dua ile yad ediyoruz. Prof Dr. Mevhibe Solak: Sarikamiş’in- tarihi önemi ve dramı hazırlayan sebepler ; Allahuekber dağları ve Sarıkamış,Kafkasların diğer yüzüdür. Sarıkamış’ın tarihi önemi; Kafkasya ve İran’dan gelen kervanların tek geçiş yoludur.Kafkasların Anadolu’ya açılan kapısıdır.Kars-Erzurum,yaylaları arsındaki bu bölge çesitli kültürlere, kavışaklık etmiştir. Bu yaylalara, doğudan gelen saldırılara karşı anadolu’nun, sigortası konumunu üstlenmiştir. Bu dağların devamı, ise soğanli dağlaridir.
Stratejik önemi tartışılmaz. Kars’tan,Erzurum’a ulaşmanın en kısa yolu yüksek dağların geçit noktası olan Allahuekber dağlarının eteğinde bulunan, Sarıkamış’tan geçer.O yüce dağların güzelliğini görmek için yaz mevsiminde gitmek lazım.Nacizane hizmetlerim dolayısıyla çok ülkelerin dağlarınıda gördüm ama.Allahahuekberlerin kışı da ayrı bir güzeldir. Oraya,”KIŞ GÜZELİ”, demek yerinde olur.O uca dağların bir günde on binlerce civan evlatlarına kefensiz mezar olacağı ve bağrına alacağı düşünülmezdi…. Allahuekber dağlarının başka bir ilahi güzelliğide; 1514 tarihinde Yavuz Sultan Selim’in topları ve askerleriyle, çaldıran’a o yoldan gidip tebrizi feth edip tekrar anadoluya o yolddan dönmesi, benim çocukluğumdan hayranlığım vardı.Yaylada bulunduğumuz surede top yolu evimizin karşısından geçtiği için hâyalimde Yavuz Sultan Selim topları veaskerleriyle çıkıp gelecekmiş gibi hep ufuka bakardım.O askerleriyle yaz mevsiminde gitmiş. Okuduğum Öğretmen Okulunun adıda ; Yavuz Selimdi. Osmanlı
Devleti,Almanya ile yapılan anlaşmanın ardından Birinci Dünya Savaşı’na girmek zorunda kalmıştı.Ancak Balkan Savaşı’ndan yeni çıkmış olması ve yeterli hazırlıkı yapma imkanı, zamanı olmadığından dolayı savaşın ilerleyen dönemlerinde büyük acılarla karşı, karşıya kalmıştır.Çanakkale cephesinden de bulunan Alman genel kurmay başkanı ; Liman vonsanders ve Veber bir Enver Paşaya baskı yaparlar bir an evvel Sarıkamış Cephesine olan Allahuekber dağlarına gidip Ruslarla karşı karşıya gelelim oysa amaçları Osmanlıyı bir an evvel parçalayıp yok etmek.”Enver Paşa o zaman Harbiye Nazırı ve Başkumandan olarak Osmanlı Ordusunun başındadır”. Alman kumandanların amacı Osmanlı Devletinin bir an evvel parçalanmasını arzu ediyorlar.Ancak Enver Paşa onların bu planını anlayamıyor.Savaş için mevsim müsait değildir.
Enver Paşa , Aralık ayının 20 sinde o yüksek dağlara, askerin çıkamıyacağını çetin kış sartlarını bilmiyor. Osmanlı askerleri,çeşitli coğrafalardan geliyor.Balkanlardan, Suriyeden,Irak’tan, Lübnandan Mekkeden, gelen gençler sıcak iklimlerden geliyorlar. Enver Paşa ;Alman subaylarına çok güveniyordu.Bu dostluk Önemli kademelerine Alman subaylarının getirilmesi.Ayrıca iki Alman zırhlısının kabul ve donanımının Alman amirallerine teslim edilmesi ile gereksiz olarak Birinci Dünya Savaşına girilmesi Almanlara güvenmenin sonucudur.Enver Paşa ile Ordu Komutanı, Hasan İzzet Paşa,arasında geçen bir konuşma şöyledir. Taarruzun bahara bırakılmasını teklif eden 3.Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa tecrübeli olduğu için duruma vakıf olur.Ancak Enver Paşa ona ,”EĞER HOCAM OLMASAYDINIZ SİZİ İDAM ETTİRİRDİM” diyerek Paşayı susturur. Harekatın kışın başlatılmasını uygun gören Alman subayının
düşüncesidir. 3.cü Ordu’nun yönetimini üstlenen Enver Paşa.Kurmay Baskanlığı na da. Alman subayını atar.O subayın hazırladığı plan uygulanır.Alman amiral KIRIM DA SİVASTOPOL’U nasıl kendi amaçları doğrultusunda bombalatmışsa, kışın en şiddetlizamanında. Allahuekber
dağlarında Türk ordusunun taarruz etme fikrini benimser ve destekler.Böylece batı cephesinde Alman ordusu üzerindeki, Rus baskısını azaltmışlardı. Ayrıca Almanlar yönünden Osmanlı dostluğunun başka bir amacı da,sanayi mallarını satmaktı. Petrol alanlarını ve Hindistan yolunu ele geçirmekti, Osmanlı ülkesini zayıf düşürüp SÖMÜRGE HALİNE GETİRMEKTİ.
Almanlar, Anadolu’dan ORTA ASYA YA UZANAN GÜÇLÜ BİR DEVLETİN URULMASINI ENGELLEMEK İÇİN FIRSAT KOLLAMIŞLARDI Onların gayesi somürgeleştirilmiş bir
Anadolu oluşturmaktı. BATI HİÇBİR ZAMAN, BATI DIŞINDA ÖZELLIKLE ASYADA GÜÇLÜ BİR DEVLETİN İSTEMEZLER VE ENGELLERLER.DÜNYA HAKİMİYETİNİN KENDİLERİNDE OLMASINI İSTERLER.
(22.01.2022)